Zevk-i Hayal
Midilli’den avdet ediyordum. Vapur Adalar denizinin muavvec sahilini takip ederek sarsıla sarsıla yürüyor… Gece üç… Güvertede benden başka kimse yok… Aşağıda, salondan baygın baygın kalbe sarılan bir piyano nağmatı karanlıkta yuvarlanarak Bahr-ı Sefid’in sathını öpe öpe bayılıyor, bayılıyor, ölüyor. Yalnızım…
(…)
-16 Temmuz sene 1316-