[*] Tenısın’ın [Alfred Tennyson] eserleri küçük şiirler, manzumat, hikâyat ve temaşalardan müteşekkildir. Bunların muhtelif temsilleri olduğundan İngiliz kitapçılığı hakkında da bir fikir vermiş olmak için bunlardan bahsetmek istiyorum.
‘Original Edition’ denilen asıl temsil on beş cilttir; fiyatı altışar şilinden seksen bir şilin, yani dört yüz seksen altı kuruş ederse de ciltler ayrı ayrı da alınabilir. Bunun beş cildi tiyatrolar, diğerleri eşar ve hikâyattır.
Bir de ‘Library Edition’ var ki on cilt üzerine müretteptir; bu takımla satılıyor ve mecmuu için yüz beş şilin, altı yüz otuz kuruş verilmek lazım gelir. Bu ‘hand-made’ denilen el ile yapılmış kâğıt üzerine matbudur.
(…)
-1-
Küçük Şiirler
Tenısın’ın elimizde bulunan külliyatı, iki yüz elli sayfası tiyatrolarını, iki yüz elli sayfası hikâyelerini ve dört yüz sayfası şiirlerini havi olmak üzere dokuz yüz sayfalık bir kitaptır. Zaten hikâyatı hep küçük küçük şiirlerden manzumelerden müteşekkildir; mesela yüz sayfa imtidat eden bir hikâye, birbirine alakası olan birtakım manzumattan mürekkeptir.
Kitabın ilk sayfalarını eşar-ı şebabı, Tenısın’ın asıl düçar-ı itiraz olan, fakat sonradan mahv ve ispat edile edile hiç ilk tablarındakine benzemediği temin olunan küçük şiirleri işgal ediyor. Evvelki makalede söylenildiği veçhile bunlarda mealden ziyade musiki var; hepsi birer zemzeme, birer nağme, hatta bazılarının altına “a melodi” kaydı konulmuştur. Bu sayfalara “Kraliçeye” kelime-i ithafiyesiyle başlıyor.
İlk parça ahengi bir münekkit tarafından misal olarak gösterilen “Claribee”, öyle bir şey ki tercüme etsem bi-mana gelir:
Klaribel’in yattığı yerde nesim-i gül yapraklarının sukutuna bigâne kalarak tevakkuf eder, ölür; lakin mehip meşe, sık yapraklı, muanber, derunî bir ihtizarın terennümüyle ah eder, Klaribel’in yattığı yerde.
“Hiçbir Şey Ölmeyecek” unvanlı şiiri de böyledir; şair kafiyelerini gayet güzel, gayet ahenktar intihap etmiş; bahusus İngilizcede kelimelerin sona gelen savametin ve cem kelimelerin nihayetindeki ‘s’lerin okunmasından mütehassıl ahenkle, pek latif tekrarlarla şiirin heyet-i mecmuası ruh-nüvaz bir musiki hâsıl ediyor. Bundan sonra “Her Şey Ölecek” şiiri var:
(…)
-Tarabya-