';
368. Sayı / 10. Sayfa

Miladi Tarih: 31 Mart 1898

Rumi Tarih: 19 Mart 1314

9. Sayfa
2 Yazı
11. Sayfa
2 Yazı
Bir Valide Tarafından

Bir Valide Tarafından

Bilsen ne telaş içindeyim!.. Ben gelin olurken kız evlendirmenin böyle müşkül şey olduğunu hiç düşünmezdim. (…)

Şubat 312

(…)

Tekâmül-i Tenkit

Edebiyatımız için Garp edebiyatına hakkıyla vukuf kadar faide-bahş bir şey olamaz. Bu “hakkıyla vukuf”un mucip olacağı fevaid arasında bizim için asıl şayan-ı dikkat olan şudur ki edebiyatın efkâr ve temayülat-ı edebiyenin ve bu vasıta ile müessir-i fikriyenin ne olduğunu, nasıl tekâmül ettiğini öğreniriz. Her türlü hadisatı mazbut, ciddi bir edebiyatın tekmil-i esbab ve iraz ve netayiciyle taharrük ve terakkisinde hazır bulunuruz. Ve bundan vukufumuzun sıhhat ve kemali derecesinde müstefit oluruz.

Bu bahisler gerek fevkalade tamik ve tetebbua muhtaç oldukları, gerek içinden çıkılmak muhal olacak derecede müphem ve müşevveş nazariyelere taalluk ettikleri ve gerek ispat ve ifadesi katiyet-i riyaziyeden mahrum olmasından dolayı her türlü telakki edilmeye müsait mesailden bulundukları için iyice istiknahları, uzun, amik, sabır-şiken tetkikat-ı ciddiyeye mütevakkıftır. (…)

Demek garp edebiyatını ciddi bir yolda öğreneceğiz. Bunun için iptida lazım olan şey, itikadımızca tenkitin reviş-i tekâmülünü tetkiktir. Zira bir edebiyatın nasıl olduğunu öğrenmeden evvel ne olduğunu bilmek iktiza eder ki bunu söylemek tenkitin vazifesidir. Edebiyatın ruhu demek olan tenkitin hizmeti onun ne olduğunu, ne olmak lazım geldiğini taharri ve teşrih etmektir. Her devre-i edebiyat devre-i sabıkanın tenkidiyle hazırlanır, vücut bulur ki bu da tenkidin ehemmiyetini teyit eden şeylerdendir.

Şu halde hepsinden evvel öğrenilecek şey, Garp’ta tenkitin tavr-ı tekâmülüdür.

(…)

Bir de nasıl bir usûl intihap edilirse edilsin ruh-ı mübahise hulûl için mütetebbi ve mütefekkir kariler bulmak meselesi var ki bu müşkilatların en büyüğüdür. Fakat düşündük ki zaten ancak bu nevi kariler -eğer layık görürlerse-takibatımızda bize refik olacaklardır. Mahaza hiçbir tergip beklemiyoruz. Bu işi bir vazife-i ciddiye edindik. Mükâfatımız vazife-i vicdaniyesini bitamamiha icra edenlere mahsus zevk-i bi-bedel olacaktır.