';
312. Sayı / 7. Sayfa

Miladi Tarih: 4 Mart 1897

Rumi Tarih: 20 Şubat 1312

6. Sayfa
2 Yazı
8. Sayfa
3 Yazı
Hac Yolunda

Birinci Mektup: El Kahire Vapurundan.

Son düdük havayı çançan etti:

Teşyi için gelenlerin son nazarları gideceklerin gözlerinden buse-i veda istiyor. Merdiven telaş ile çıkanlardan ziyade telaş ile inenlerle memlu… Güverte gittikçe tenhalaşıyor. Bazı gözlerde yaş, bazılarında bir tebessüm-i mahzunane, bazılarında derin bir durgunluk var. Artık bütün elsine sehlü’l-istifham bir Volapük hükmünü aldı: Hepsi yek meal, hepsi tahassür ve iştiyaktan, temenni-i selamet ve mülakattan  bahsediyor. Türk, Arap, Rum, Fransız, İtalyan… Hepsi kendi lisanıyla aynı şeyleri söylüyor.

(…)

Şiir: Sabah-ı Iyd
Atufetlü Ahmed Midhat Efendi Hazretleri Tarafından İrsal Buyrulmuştur: Masaj ve Doktor İzzet

Bir evde bir sanatkâr bulunduğu zaman hane halkının az çok o sanata vukuf peyda etmeleri tabiat hükmünü alır. Doktor İzzet bize damat olmazdan mukaddem masaj denilen şey hakkında bir muharririn peyda edebileceği kadar da malumatım yok iken iki seneden beri tabib-i mumaileyh ile devam eden musahebat ve muhaverat-ı pederane ve ferzendane beni bu sanat-ı acibenin hakayık ve dekayıkına gereği gibi vakıf eyledi. O kadar ki doğrudan doğruya nazar-ı müşahedemden geçen bazı muvaffakiyat-ı icazkâranesi olmasaydı bile yalnız peyda eylemiş bulunduğum malumat-ı nazariye üzerine karilerime bir icmal arz etmeliydim. (…)

Masaj ki Osmanlıca olmak üzere “tedavi-i bi’l-mesh” tabir olunmaya başlamıştır. Bir keşf-i cedit, bir sanat-ı cedide değildir. Bana sorsalardı Frenklerin bir kelime ile eda ettikleri şu manayı bir cümle ile eda etmek tarikine gitmeyerek yine kelime-i vahide olmak üzere “delk” derdim. Ama birtakım zevzekler bu kelimeyi lamın kesriyle okuyarak kahkahalar ile güleceklermiş. (…)