6
On Dokuzuncu Asır
Üçüncü Devir
1865-1880
İbolit Ten [Hippolyte Taine]
-381 numaralı nüshadan beri mabad-
Asar-ı beşeriye arasında asar-ı sanat kadar zade-i tesadüf olanı yoktur denebilir. Zannolunur ki bu eserler tesadüfün keyfiyle kaidesiz, sebepsiz, kazara hâsıl olur; sanatkâr icat ederken zati olan keyfine tabiyet ettiği gibi halk da takdir ederken geçici olan zevkine göre hareket eder görünür. Sanatkârın ihtiraıyla halkın teveccühü, bütün bunlar onu, habersiz, suret-i zahirede – esen rüzgâr gibi – bülhevestir. Fakat tıpkı esen rüzgâr gibi bunların da birtakım şerait ve kavanin-i sabitesi vardır. İnsan da aynıyla arıların kovan, ipek böceklerinin koza yapmaları tarzında şiir ve hikmet vücuda getirirler.
Şu halde bir eser-i edebi tıpkı mahsulat-ı tabiat gibi fennen mukannen birçok kavanin ve şeraite tabiyetle hâsıl olduğundan münekkidin vazifesi de tıpkı hikmet-i tabiiye uleması gibi hareket etmekten ibarettir.
(…)
-Ali Nusret’e –