-1-
Esalib-i Ezmine
Eslafın metrukat-ı kalemiyesini dikkat-i kâfiye ile mütalaa edenler üslub-ı ifadenin asran bad-ı asr uğradığı tahvilatı bilirler. Şimdiye kadar her lisanda pek çok üsluplar doğmuş, büyümüş, kemale ermiş, ihtiyarlamış ve adem-i istimale sukut etmiştir. Her zamanın bir şivesi, bir tavr-ı ifadesi, bir mişvar-ı mahsus-ı beyanı vardır. Lisan üzerinde her devr-i zamanın intiba-ı nüfuzu mahsus olur. Her asrın ayrı mazmunları, ayrı mecazları, ayrı kinayeleri, ayrı istiareleri, ayrı teşbihleri vardır. Cümleler bazı asırlarda gittikçe hafifleşmiştir. Bazı kelimatın mevzuları taaddüt etmiş, bazılarınınki değişmiş, bazı kelimeler mehcur olmuş, bazı kelimeler daire-i istimale girmiş ve hatta bazı kelimeler icat edilmiştir. Şive-i lisana, elfaz ve meaniye arız olan bu tagayyürat nahv ve sarfın tadil-i kavaidini icap etmiş, erkân-ı ibtidaiye-i fesahat bile tahavvülden kurtulamamıştır.
(…)
Muharriri: Uşşakizade Halit Ziya
[273 numaradan beri mabad]