-8-
Bidayet-i medeniyette teehhülün ilk şekli yahut en münteşir olan tarzı ağleb-i ihtimalata göre kız kaçırmaktır. Bugün beşeriyet-i mütemeddinenin ezmine-i iptidaiyedeki ahvalini anlamak için gözümüz önünde duran Avustralyalılar vesaire gibi akvam-ı vahşiye ve gayr-ı mütemeddineye bir nazar-ı tetkik gezdirilecek olursa bunlarda hâlâ zevceyi kaçırmak suretiyle teehhül vukuu görülür. Her hâlde teehhülün ilk sureti kız kaçırmak olduğu farz edilince bunun zamanımıza kadar suret-ı tahavvülünü izah etmek o derece kesb-ı suhulet ediyor, bu izahat o kadar tabii görünüyor ki diğer delail olmasa bile yalnız bu suhulet ve tabiiyet izdivacın ilk şeklini kız kaçırmak olacağına insanda itminan peyda ediyor.
(…)
Yaşasın koca Ramazan!..
Can boğazdan gelse bile şu alkışın mideden geldiğinde şüphe yoktur ya…
“Ramazan, seni kimler getirdi kale?
“Var dua ile kafadarın olan şu ele!”
Mazmun-füruşluğunu vesile-i teşaur edenler iftar sofralarının hindi dolmalarını, Çerkez tavuklarını, tavuk göğüslerini hatırdan çıkarmış gibi görünürler. Doğrusu ben şair olmadığım gibi teşauru sevenlerden de değilim; fakat ne yalan söylemeli açlık mideyi az çok düşündürmekten hali kalmıyor. Ramazan insanı şair değilse bile şikem-perver ediyor, vesselam!
(…)