Fenin hâl-i hazırı hakkında birkaç söz – Keşfiyat ve ihtiraat – Kimyanın eski ve yeni devirleri – Altın yapmak – Gümüş ile altın bir cevherden mi? – Bir Amerikalının iddiası – Yine vahdet-ı kuvvet ve vahdet-i madde bahisleri – Kondayk [Klondike] altın madenleri ve merakib-i havaiye şirketi – Kükürt ve havas-ı garibesi – Medeniyet içinde bedeviyet asarı.
Bugün âlem-i medeniyette fünun ve maarifin vasıl olduğu mertebe-i terakki bir müddetten beri şayan-ı tetkik ve münakaşa görülmeye başlanmıştır. Beş on sene evvel fen ve marifetin akla hayret veren mahsulleri, ihtiraları, icatları meydana geldiği yani dünyanın bir ucundan diğer ucuna bir an içinde haber ulaştıran telgraf, arasında kilometreler bulunan şehirler sekenesini birbiriyle konuşturup görüştüren telefon ve daha bu gibi bedialar âlem-i insaniyete bahşedildiği zaman hiç kimse ulum ve maarifin kuvvet ve iktidarından şüphe etmeye cesaret edemiyor ve her türlü terakkiyat-ı medeniyeyi ve bu terakkiyata müftekir görünen istirahat-i beşeriyeyi bu yüzden bekliyordu… Lakin şimdi öyle değil. Fünun-ı hazıranın medeniyete tesirini iddia edenler içinde bunun aleyhinde bulunanlar var. Hem de Jan Jak Russo’nun [Jean Jacques Rousseau] yaptığı gibi yalnız ahlak nokta-i nazarından tamim-i maarifin tesirat-ı seyyiesi de muhakeme edilmekle kalmayıp âdeta fenin hiçbir iş beceremeden, beşeriyetin maneviyatını tezelzüle uğratarak iflas ettiği bile söyleniyor…
(…)
[İmza: E. Courroin-Saurin 92, Boileau]