Tabii ve sanayi – Edviye-i nebatiye ve edviye-i kimyeviye – Meşrubat-ı muhammere ve meşrubat-ı küuliye – İspirtonun derece-i muhtelifesi – Tabii derecesi kâfi değil, imbikten çekmeli – Tabiattan inhiraf, zararı teşdit – İspirtonun cinsi, suret-i tesiri – Ayyaşinin tavr-ı mişvarını içtikleri rakının cinsine göre takdir etmeli – Halis üzümden mi, patatesten mi? – İçkinin cinsine değil keyfine bak…
Ulum-ı tabiiye erbabı mevadd-ı uzviyenin terkibatını nazar-ı itibara almışlar, vücud-ı beşeri terkip ve teşkil eden eczayı tayin etmişler, idame-i hayat için lâyenkatı bu eczanın tebdil ve tecdidi iktiza ettiğini anlamışlar, vücud-ı beşerin her saniye, her an yıprandığını ve yıpranan cüzlerin mevadd-ı mugaddiye ile tazmin edildiğini düşünmüşler; sonra bu hesap ve tetkikin neticesinde bunların içinden birtakımı demişler ki: Mademki insanın bedeni en ziyade suya ve biraz da azot ve karbon gibi maddelerle fosfor gibi çatıyı teşkil eden, efal-i hayatiyenin en mühimi addolunan, fiil-i tenasüle de yardımı görünen bir iki maddeye daha muhtaçtır, bunları bulmak, hayatını idame etmek, efal ve harekat-ı uzviye-i tabiiyeye kadir olmak için niçin okkalarla ekmek yiyor; lahanadan pırasadan tutturarak türlü türlü sebzelere, tatlılara, etlere rağbet gösteriyor; atime-i muhtelifede ayrı ayrı çeşniler arıyor; midesini de kıvam ve nisabında imla etmeden kendini doymuş addetmiyor?..
(…)
[Muhbir-i mahsusumuz Tevfik Efendi’nin gönderdiği fotografiden Viyana’da hakkettirilmiştir.]