Denizlerde metfun hazain – Deniz suyunda bütün kıymettar madenin münhal olarak bulunması – Denizlerde bulunan ecsamın tahliline yardım eden ecsam-ı uzviye – Tufeylat-ı uzviyenin âlem-i hayatta ehemmiyeti – Mikropsuz hayat olmaz – Ziraatta mikropların hizmeti – Tufeylat-ı uzviyenin bereket-i mahsulata tesiri – Tarlaların kuvve-i enbatiyesi ve mikroplar
Deryada menafinin bi-şumar olduğu ve selametin ise ancak kenarda bulunduğu hayli zaman evvel hükema-yı İslam tarafından gösterilmiş bir hakikattir.
Denizlerde nice hazineler metfun olduğuna bugün de erbab-ı fen ve hükümetin inkâra mecali yoktur. Maksat Felemenk sahilinde filan ada civarında kazazede olmuş sefine içinde bulunan milyonlarca frankın ka‘r-ı deryada birkaç seneden beri metruk kaldığını ve çıkarılmasına imkân bulunmadığını söylemek değildir. Bu cihete de atf-ı nazar olunabilir. Fakat bu nazar, bir nazar-ı fennî olamaz. Demek istediğimiz, dünyada kıymettar addolunan her nevi maadinin ve ecsam-ı kimyeviyenin deniz sularında münhal olarak bulunması ve binaenaleyh deryaların başlıca servet-i itibarı olunan mevadı ihtiva etmesidir.
(…)
“Değirmen Dolabı”
Birinci sayfamızdaki resmin manzarasını beğendiniz değil mi? İşte biz de fevkalade beğendiğimiz için hak ettirerek pişgâh-ı temaşanıza vaz eyledik. Bu Adapazarı’nda bir mevki-i ferah-fezadır ki kasabanın birinci mesiresi hükmünde sayılıyor. Adapazarı’nın nerede olduğunu tarife gerek yoktur zannederim. Her sabah Haydarpaşa’dan Ankara’ya Konya’ya doğru hareket edip giden katar, İzmit’ten sonra latif vadiyi, zarif gölü arkada bırakınca bir istasyonda tevkif eder ki üzerinde “Ada Pazarı” ismi okunur. Hâlbuki asıl kasaba bir saat kadar içeridedir ve arabalarla giderler. Kariben bu yolda demir çubukların tefrişi mütesavver bulunduğu cihetle resmini temaşa eylediğiniz subaşına, çağlayan kenarına kadar da şimendiferle gidilecek demektir.
“Bingazi Kışlası “
Resmi gazetemize derç olunan işbu kışla hakkında Bingazi’den malumat-ı âtiye yazılmıştır. Kasabamızın kıble cihetinde ve bir saat bad-ı mesafede vaki Berka nam mahalde saye-i sütuvetvaye-i hazret-i padişahide akdemce inşasına mübaşeret olunup bu kere inşaatı reside-i hadd-i hitam olan 154 metre tulunda ve 16 metre arzında ve 2466 metre murabbaında cünud-ı zafer-nümud-ı cenab-ı padişahinin ikametine mahsus kışla-i hümayunun geçen şehr-i kânunuevvelde memurin-i mülkiye ve ümera-yı askeriye ile düvel-i mütehabe konsolosları ve muteberan-ı muhalliye hazır olduğu halde resm-i küşadı icra ve bu vesile ile de davet-i hayriyet-ayat hazret-i hilafetpenahi tekrar eda kılınmıştır.
İşbu kışla-i hümayunun karşısında mükemmel bir beylik bahçesi yapılmış ve enva-ı eşcar fidanları suret-i mahsusada Trablusgarp’tan celp ile gars edilmiştir.