“Fehametlü Prens Ferdinand Hazretleri”
Bulgaristan Prensliği ve Rumeli-i Şarkî Vilayeti Valiliğine nasp ve tayin buyrulmuş olmasından dolayı hak-i pay-i şevket-i ihtiva-yı Hazret-i Padişahîye arz-ı teşekkür ve ubudiyet eylemek üzere bugün Dersaadet’e muvasalatı mukarrer bulunan fehametlü Prens Ferdinand Hazretleri’nin bir kıta resimlerini pişgah-ı mütaliin-i kirama arz eyliyoruz. Müşarunileyh Hazretlerinin tercüme-i halleri ve şehrimize suret-ı vürud ve kabulleri kısm-ı siyasimizde münderiçtir.
“Bursa’da Yeni Çeşme”
Varit olan bir mektuptan muhreçtir: Geçende Bursa’ya gitmiştim. Hava bozuldu, Lodos’a tahavvül etti. Ortalık karmakarışık oldu. Mübalağaya hamlolunmasın! Bursa’nın Lodos’u İstanbul’unkine benzemiyor. Damlarda ne kadar kiremit varsa sokaklara savuruyor. Çarşıda ateşle iş gören esnaf bu müddette ateş yakmıyor. Havanın şu tahavvülünden bir yere çıkamadım. Birkaç gün sonra güneş açtı, etrafa bir letafet saçtı. Ben de sevindim. İlk ziyaret edişim Yıldırım tabeserahu Hazretlerinin hayrı olan Ulu Cami-i Şerif oldu. Bir de ne göreyim? Avluda cari iki şadırvanın arasında Arap fenn-i mimarisinden gayet güzel bir çeşmeden ma-i hayat gibi bir ab-ı safi revan ve içinde de bir fıskiye zülal-feşandı. Nazar-ı dikkatime çarpan bu çeşme-i dilara cephesinde:
Hazret-i Abdülhamid’e celp için hayr-ı dua
Ulu Camii avlusunda tarhına ettim kıyam
Hasbeten lillah münir bu çeşmenin tarihi
Geldiler Kırklar dediler kân-ı misk-ül-hitam
1313
kıta-i tarihiyesini gördüm, bu eser-i hayrın vali-i âliyyü-l vilayet devletlü Münir Paşa Hazretlerinin olduğunu anladım.
Sağında: “Bu çeşme suyunun daimiyü-l cereyan olması arzusuyla sahib-i hayr tarafından ittihaz kılınan tedbir ledel-iktiza müracaat olunmak üzere Bursa mahkeme-i şeriyesine tebcil edilmiştir.”, solunda: “Hüdavendigâr valisi Münir Paşa’nın hayratıdır.” ibarelerini okudum. Müşarunileyh hazretleri ile teşerrüf ettiğimde şehri şöyle güzel bir eserle tezyin ettiklerine teşekkür ettim. Nasıl olup da yapıldığını anladığım zaman sevincim dübalâ oldu.
Bursa’ya cari sulardan bu suya karib bir mevkide iyi su olduğunu suyolcu gelip ihbar eder, Vali Paşa Hazretleri de yedi masra kadar olan bu suyun diğer suya ilavesine ve evvelce ara sıra ilave edilen birçok masra kireçli suyun ayrılmasına himmet buyururlar ve şehirde ayrıca dört çeşme yaparlar. Bu sudan bir lülesini şimendifere verirler ki evvelce Pınarbaşı suyunu istimal eden ve bu kireçli su sebebiyle kazanları kireç tutup yanarak yolda kalan trenin bundan sonra bu gibi arızalara düçar olmayacağı ve Mayıs’ta Bursa’ya gidenlerin kemal-i safa ve rahat ile gidip gelebileceği de temin kılınmıştır.
“Marki De Rudini” [Antonio Starabba, Marchese di Rudinì]
Habeşistan hezimeti üzerine mevki-i iktidardan düşen Krispi kabinesinden sonra İtalya’da yeni heyet-i vükelayı teşkil eden Marki de Rudini tasvirlerini gördüğünüz zattır.
Palermo hanedanından olan Marki Antonyo de Rudini altmış yaşını tecavüz eylemiştir.
İtalya’nın halihazırda duçar olduğu mevki –ki siyaseten, malen ve manen pek naziktir- hakikaten şayan-ı dikkat addolunuyor. Marki de Rudini gibi metin bir zatın res-i idareye gelmesi dahi endişe-i umumiyi pek ziyade teskin etmiştir. (…)
“Jenaral Baldisara” [General Baldissara]
İtalyanın Habeşistan ordusu yeni kumandanı Jenaral Baldisare Venisya’da [Venedik] Odeni’de tevellüt etmiş ve pek çok hidemat-ı nafiası görülmüş askerlerdendir. Kendisinden intizar olunan hizmet menelik ile akd-i müsalaha ve İtalya’nın Afrika müstemlekâtını ıslah olduğundan mütearif olan bahadırlığını irae edecek fırsat bulamayacaktır zannolunuyor.
Güzel çocuk ne kadar hande-ver cemalin var
Gözünde kendine mahsus olan bir mailik var,
Yüzünde hüsn-i sabavet ziya-nisar oluyor.
Lebinde gonce-i Firdevs hande-bar oluyor.
(…)