Fi 15 Kanun-ı Sani Sene 1311
Mon-dö-piyete [Mont de Piete]
Birçok haftalardır sıra ile yazdığım mektuplarda Paris fukara-yı ahalisinin suret-i maişeti, hayatı ve buna karşı hükümetin muaveneti vesaire gibi ahvalden bahsedip duruyorum. Bilmem ki, karin-i kiram artık elverir! Paris muhbiri biraz da Paris’in zenginlerinden bahsetse iyi ederdi diyecekler mi? Ben de memnun değilim. Bu kadar malumatı istihsal edebilmek ve bu babda bir fikr-i mücmel hasıl eylemek için sıkıntı çekmiyorum desem yalan söylemiş olurum. Esafil-i nasın bulunduğu yerlere girmek, sabahları güneş doğmadan hastanelerin kapılarına biriken halkı görmek için hab-ı rahatı terk etmek hiç de hoşa gitmiyor. Ne fayda ki meclubu olduğum merak bir türlü beni terk etmiyor. Ne zaman halkın şu sınıfı hakkında tamamıyla istihsal-i fikir edebilirsem o zaman Paris kibarlarından, bunların hayatlarından, balolardan, tiyatrolardan bahsederim. Hazır şu sayede buralarını ben de gezmiş ve biraz da eğlenmiş olurum. Lakin iki hafta daha müsaade ediniz; bakınız daha calib-i merak nelerden bahsedeceğim.
(…)
“Bahr-ı Lut’ta Gemi”
İki sene akdem taht-ı inzibat ve idareye alınarak Suriye vilayet-i celilesine merbuten teşkil edilen Kerek Sancağı’yla Kudüs-i Şerif Mutasarrıflığı arasında bulunan Bahr-i Lut’un ahval-i coğrafisi malumdur.