';
537. Sayı / 3. Sayfa

Miladi Tarih: 27 Haziran 1901

Rumi Tarih: 14 Haziran 1317

2. Sayfa
1 Yazı
4. Sayfa
2 Yazı
Ada Vapurunda

Evvela, sabah, azimette birkaç tuvaletin resm-i küşadından başka bir şey yoktu. Kemal-i kanaatle bunları tetkik ettik ve onların birbirlerine ve bahusus elbiselerine nasıl bir dikkat-i münekkidane ile nısb-i nazar edişleriyle eğlendik. Hiçbir şayan-ı dikkat, şayan-ı incizab-ı melahat; sade kalabalık, müdebdeb bir Yahudi ailesi arasında muhteşem Şark melahatiyle bir genç kız ki tenasüp ve mükemmeliyetiyle beni tebid  ediyordu.

Fakat avdet pek tehalükle vaki oldu. Bir kere bütün çehreler görülmüş bilinmiş çehrelerdi, bu bir parça mahremiyet, ülfet veriyordu. Sonra, günün bütün yorgun zevkiyle vücutlar rehavete müstağrak, sanki o kadar neşe vererek çekilen güne medyun, mahzun bir grubun ihmirarları karşısında, herkes sakit ve memnundu. Nazar-i dikkatimi bilhassa o durduğum yerden sabah da elbisesiyle beni işgal etmiş şu soluk benizli, uzun siyah gözlü genç kadın celp ediyordu. Güzel değil, hiç değil, fakat asabi, güzel denilecek kadar asabi, bütün kadınlığını sade bakışla, söyleyişle üryan bırakan bir asabiyetle pür-heyecan bir asabi… Bu nüsubetle bu tuvaletin ittihadına, bunlardan sereyan eden şuhluğa bakıyordum.

(…)

Numune-i Tenkit

Balzak [Honoré de Balzac]

5

Tabiat-ı beşeriyede en esaslı kısmın akıl olduğuna inanıyorsanız kahraman olmak üzere aklı intihap eder, ulüvv-i cenabı, fazileti tasvir eylersiniz. Enzarınız harici makineye münatıf olur da yalnız bedene merbut kalacak olursa gaye-i hayalî olarak bedeni intihap eder, şühut-engiz etler, kuvvetli adeleler tasvir eylersiniz. İnsanın en ehemmiyetli kısmını hassasiyet cihetinde görürseniz yalnız şiddetli heyecanlarda bir güzellik bulacak, gözyaşı buhranlarını, nazik hisleri tasvir edeceksiniz. Tabiat hakkındaki fikriniz güzellik hakkındaki fikrinizi tahvil ve teşkil eyleyecektir. İnsan-ı hakiki hakkındaki hükmünüz insan-ı hayalî hakkındaki hükmünüzü icap edecektir. Tabi olduğunuz felsefe sanatınıza rehber olacaktır – işte bu suretle Balzak’ın felsefesi sanatını sevk ve idare etmiştir. Balzak insanı bir kuvvet olmak itibariyle nazar-i   mülahazaya alırdı: Onun için gaye-i hayalî olarak kuvveti intihap etti, tam aklın tesirinden azade, diğerlerine lakayt bir hâlde tasvir eyledi; onu besledi, eşhas-ı vakayinde kuvveti bir kahraman, bir amir-i mutlak halinde, birinci derecede gösterdi. 

Çılgınlığı, fazihatı güzel bir hâle nasıl getirmeli? Yırtıcı av kuşlarına bizim teveccüh ve meyelanımızı nasıl celp etmeli? Şimdiye kadar hemen bütün edebiyatların menfur, müstekreh ve gülünç şeyleri koymaları âdet olan yere merak ve ehemmiyeti, azimeti nasıl vaz eylemeli?

(…)