Mütenebbi’den
Seyfü’d-devle Hakkında
Şarki Roma İmparatorluğu ile Seyfü’d-devle arasında vukua gelen muharebat-ı mütevaliye esnasında serhat boyunda bulunan Hades Kalesi düşman tarafından tahrip edilmişti. Bu kale Malatya ile Samısat ve Maraş arasında ve “Ahideb” namındaki sarp bir dağın tepesinde halifa-yı Abbasiye tarafından Rumların hücumat-ı tecavüzkâranesine ilk hatvede mukavemet edebilmek üzere bina edilmiş ve hemen daima yekdiğeriyle muharip iki devlet kuva-yı savletin hatt-ı telakisinde bulunduğu için defaat ile alınıp verilmiş ve 337 tarihinde Rumlar tarafından tahrip bile edilmişti.
(…)
Şu karnaval ve balolar mevsiminde bu âdetlerin neden kaldığını göstermek faydadan hali olamayacağını düşündüğümüz için tafsilat-ı atiyeyi Fransızcadan naklediyoruz:
Akvam-ı Hristiyaniye eski putperestlik zamanının birçok merasim ve âdatını kabul ve muhafaza etmiştir. Karnavalda eski Yunanilerde vesair bazı akvamda görülen birtakım âdatının bakiyesidir. Putperest yortuları ziyafetsiz, rakssız icra edilmezdi. Mesela Yunanilerde “Baküs” yortuları esnasında bu bintü’l-ineb [şarap] mabudesi deyrinin rahibeleri bellerinde asma yapraklarından kemerler, omuzlarında kaplan derilerinden atkılar, ellerinde meşaleler olduğu hâlde, saçları perişan, vücutları nim-üryan, handan ve raksan koşarlardı. Etraftan alkışlarla beraber avaze-i çeng ve tarap kendilerini istikbal ederdi. Bunların arkasından peri kılığına girmiş kadınlar, erkekler, sarhoş taklidi yaparak yahut taklit yapmaya hacet kalmadan sürü ile yürürlerdi.
(…)