';
478. Sayı / 4. Sayfa

Miladi Tarih: 10 Mayıs 1900

Rumi Tarih: 27 Nisan 1316

3. Sayfa
1 Yazı
5. Sayfa
4 Yazı
Musahabe-i Sıhhiye

“Kara Humma” Hastalığının Tezayüdü ve Suyun Ehemmiyeti

Hemen bir buçuk iki aydan beri şehrimizde bazı devairden ahz olunan vefiyat istatistiklerine göz gezdirilecek olursa kara humma, humma-i şebe tifo hastalığının epey hasarda bulunduğu görülür.

Şehrimiz sekenesinin en ziyade zayiat verdiği hastalıklar “verem” ve bu aralık “humma-ı şebe tifo”dur. Verem hakkında bilahare beyan-ı mütalaa edeceğiz; bugün hummadan bahsedelim:

Humma-ı şebe tifo “Ebert” [Karl Joseph Eberth] isminde bir Alman âlimin keşfettiği küçük bir basilin vücuda nüfuzuyla zuhur-nüma-yı dehşet olur. Bu mikrop bi-r-rüçhan hazım borusunda neşvünema bulup gayet müessir ve hastalığın alaim ve arazını mucip bir madde-i semiyye [toksin] ifraz eyler. Bir tifolunun bağırsağında bulunan bu basiller ishal ile harice mündefi olduğundan hastanın mündefiatı bir menba-ı sirayet olur. Marazın sirayeti ve intikali muhtelif tarzda olur ise de mikropların vücudumuza nüfuz için intihap ettikleri tarik daima hazım borusudur.

(…)

Fransa darülfünun-ı tıbbisi nazır-ı umumisi ve muallim-i zi-iktidarı hemen yirmi seneden beri: Bir şehrin sıhhat-ı umumiyesi sarf ettiği suların evsafına tabidir.”, “Bir şehirde kara humma ve koleradan zayiat ve vefiyat gıda makamında kullanılan suyun adem-i safiyetine tabidir.”, “Kara humma bir şehre gelen suyun miyarıdır.” gibi cümel-i hekimane sarfından geri durmamaktadır.

(…)

Paris’te Ahiren Tesis Olunan “Su Laboratuvarı”nın Dâhili
Hayat ve Kitaplar

Gustav Flober [Gustave Flaubert] ve Asarı

-Mabad ve hitam-

-3-

Madam Bovary, Terbiye-i Hissiye

Bunlardan bazılarının tabiat-ı esasiyelerini mümkün mertebe tahlil edelim:

Leon dupui [Leon Dupuis] dul valide, hala gibi kadınlar elinde terbiye edilmiş, müphem ve gayr-i muntazam bir surette mütalaat-ı edebiyede bulunmuş, sonra biraz hukuka, bir parça da musikiye çalışmıştır. Zayıf, mülayim, sebatsız, tembel, hayalperest bir adamdır. Müşteheyat-ı nefsiyeden başka bir şeyi olmayan sathi, hafif sevdalar geçirmiş. Kemal-i suhuletle münkatı olabilecek ve cüzi masrafla idare edilecek muhabbetlerle vaktini oyaladıktan sonra nihayet maldar bir köylü kızı ile izdivaç edecektir.

(…)