Müsademat-ı bahriye – Burgonya [SS La Bourgogne] vapurunun garkı – Magrukinin ahval-i ruhiyesi – Havf ve dehşet – Garktan evvel vefat – Korkunun tesiratı – Müsademe-i bahriyenin meni için tedabir – Müsamahat ve sigorta – Gemilerin sahile çarpması – Bazı sevahilin sefaini cezb etmesi – Bornholm Adası ve kütle-i mıknatısiye.
Fransa’nın Trans-Atlantik kumpanyası vapurlarından Burgonya [[SS La Bourgogne] New York’tan hareket ederek Avrupa’ya gelmekte ve Amerika sahilinde Terrenöv [Newfoundland] civarında havayı göz gözü görmeyecek derecede kesif bir sis istila etmiş olduğu halde on yedi, on sekiz mil bir süratle yol almaktayken bir İngiliz yelken sefinesi Burgonya’nın üstüne düşmüş, makinesi hizasından bu cesim vapuru sakatlamış, beş on dakika içinde garkına sebep olmuştur. Gazetelerde bu müsademe-i müthişe ile netice-i faciası hakkında pek çok tafsilat verildi. Yolcu ve tayfalarından altı yüzü vapurla gark ve telef olmuş, nice aileler yeis ve matem içinde kalmıştır. Avrupa’da bir müddet musaraada dolaşarak kuvvet-i pazusunu benim diyen nice pehlivanlara tasdik ettirdikten sonra Yeni Dünya’ya kadar giden, orada da bağdaşacak bir kahraman bulmadan memleketine dönen biçare Yusuf Pehlivan da bahr-i muhitin dalgaları arasında mahvolup gitmiş, hayatında olduğu gibi mematında da sırtı yere gelmemiştir.
Fen ve marifetin kudretine hayran olduğumuz, terakkiyat-ı medeniye ile iftihar ettiğimiz bu devirde dünyanın herhangi köşesinde olursa olsun altı yüz insanın bir anda hayatına hatime çekecek bir kazanın vukuu insaniyet için bir züldür. Beşer acizdir; bazı ahval-i tabiiyeye, afat-ı kevniyeye rıza göstermekten başka bir şey yapamaz. Fakat şimendifer ve vapurlar gibi mahsul-i irfanı olan vesait-i medeniyeyi ikmale çalışmaktan bir an hali kalmamaktayken bunların kendi için bâdi olabileceği hasarı, maruz olması muhtemel olan kazayı da hesap etmek muktazidir.
(…)