İlm-i ensab – Uruk-ı beşerde ihtilaf – Terakkiyat-ı medeniye – Mürur-ı asar ve ezman – İklimin bünyeye, mizaca, şahsa tesiri – Lumberozu’ un [Cesare Lombrosso] mütalaatı – Ab u hava ve zemin – Esnafın kendine göre şahsı – Sanayi-i nefise ve şahsiyet – Tarz-ı hayat ve suret-i maişetin insanlar üzerine tesiri – Hotantolar ve develer
İnsanlar arasında az çok bir fark var. Dünya birbirine tamamen müşabe iki insan bulmak hemen gayr-i mümkündür derler. Bu da doğrudur. Milyonlarca, milyarlarca insanlar fert itibarıyla nazar-ı itibara alınırsa azanın, alaim-i vechiyenin ahenk ve tenasübünde kuvve-i fatıra öyle bir harika göstermiş ki bir cinse, bir kavme mensup olan insanların efradı arasında bir fark hasıl etmiş, her şahsa kendine has bir sima vermiştir. Bununla beraber insanların bir kısmı arasında bazı havass-ı müştereke ve mümeyyize bulunuyor ve bunları birçok cihetlerle birbirine müşabih gösteriyor. Mesela bazılarının rengi, kemiklerinin biçimi, kad ve kametleri birbirine benziyor, ağızları, dudakları, cepheleri, yanakları gözleri velhasıl alaim-i vechiyeleri arasında bir münasebet bulunuyor.
(…)
Bahsetmek istediğimiz noktayı bir az daha açık söyleyelim: Devr-i kadimde en ziyade şöhret alan ve mebnay-ı medeniyetin esasını vaz edenler sırasında görülen Mısrilerin, Asurilerin bünyece, teşkilat-ı uzviyece, alaim-i vechiyece bir sıfat-ı mümeyyizesi vardı.
(…)