Ahmed İhsan ve Şürekâsı
Matbaa-i acizanemiz Ebussuud Caddesi’ndeki mahalden gazetemiz idaresinin kâin olduğu Babıali Caddesi’nde 78 numaralı hane-i mahsusa nakil olunmuş ve levazım-ı tabiyesi tanzim ve tecdit kılınarak kitap, defter, risale, kartvizit vesaire tab ettirenleri tamamıyla memnun eyleyecek bir hâle getirilmiş olmakla badema matbaaya müteallik hususat için dahi idarehanemiz dâhilinde matbaa idaresine müracaat edilmesi lüzumu ilan olunur.
-27-
Yeni Tabirat
Asar-ı hazıra-i edebiyeden hoşnut görünmeyenlerin bir kısmı diyorlar ki:
– Bu yeni kelimeler, bu yeni terkipler, bunlar iyi değil. Yoksa biz yeni yeni eserler yazılmasın demeyiz. Yazılsın, fakat bu yeni kelimeler, bu na-şinide tabirler olmasın.
Bunlar o şato meraklısına benziyorlar ki karşısındaki mimara:
– Bak kalfa, şu enkazı gördün mü? Bu eski zamandan kalma bir evin enkazıdır. İşte bu enkaza hiçbir yeni şey ilave etmeksizin, bunların hiçbirisine testere, keser dokundurmaksızın bana bir şato, nev zemin bir şato yapacaksın!
Diyor ve kalfadan şu cevabı alıyor:
– Bu şartlarla öyle bir şato ancak İspanya’da yapılabilir!
Bir adam tasavvur ediniz ki bir bina-yı his ve hayal kurmak istiyor. Derya-yı kelimatın sima-yı mücellası o binanın zir-i payında bir makes-i münasip teşkil edecek, kalemin sarir-i seyyali bir zemzeme-i ruh gibi samimi olacak, yazar ayine-i elfaz içinde kendi ruhunu bulmaya, görmeye çalışacak…
(…)