Geçende sembolizm meslek-i edebisine dair yazılan musahabelerde sembolistlerin parnasyen ismi verilen şairlerden sonra zuhur ettikleri, hikmet-i bedayice onlardan bütün bütün ayrıldıkları söylenmiş, parnas ve sembolizm mesleklerinin farkları gösterilmişti. Şimdi parnasyen şairleri daha iyi tanımak sırası geldi. Parnas mesleğinin müessislerinden biri olan Katül Mendes [Catulle Mendes] ilk zamanlarda nasıl çalıştıklarına, ne sıkıntılar çektiklerine dair dört konferans vermişti. Bu konferanslar kitap şeklinde tab edilmiş olduğu için işte şu musahabelerimizi oradan alacağız. Katül Mendes’in bu musahabelerini takip ederken canımızın hiç sıkılmayacağına emin olabiliriz. Çünkü birçok hatırat ile mali oldukları için hem bu şairleri daha iyi tanımış hem tarih-i edebiyatın mühim bir safhasının ledünniyatına nüfuz etmiş olacağız. Hakikati hiç ketm etmemek lazım gelir ise itiraf etmeliyim ki parnas şairleri hakkında böyle uzun uzun dört musahabe yazmaya beni sevk eden en birinci sebep, edebiyat-ı hazıramızla parnas mesleği arasında bazı noktalarda birçok müşabehet görmekliğimdir.
İzah edelim: Şiirden şahsiyeti mümkün olduğu kadar kaldırmak arzusunu takip eden parnasyenler ile hemen hep şahsi eserler vücuda getiren üdeba-yı hazıra arasında müşabehet bulmak birdenbire epeyce garip görünür. Filhakika, ben de bu noktada müşabehet bulunduğunu iddia etmiyorum. Ara yerdeki benzeyiş, hüsn ve sanata bir meftuniyet-i ciddiye perverde etmekten ileri geliyor. Bir de parnas mesleğinin iptida-yı teessüsü bir dereceye kadar edebiyat-ı hazıranın bedayet-i zuhurunu andırıyor. Hatta gariptir ki bu müşabehet en iptida, tesmiye cihetinde kendisini gösteriyor. Çünkü “parnasyen” namı altında yâd edilen şairler bu sıfatı kendileri intihap etmemişlerdi. Nasıl ki bir aralık “dekadan” denilen üdeba-yı hazıraya da bu unvan-ı müstehziyane muarrızlar tarafından isnat olunmuştu.
(…)