';
352. Sayı / 10. Sayfa

Miladi Tarih: 9 Aralık 1897

Rumi Tarih: 27 Teşrinisani 1313

9. Sayfa
2 Yazı
11. Sayfa
2 Yazı
Matbuat Hakkında Mütalaat

Bu yakınlarda Avrupa matbuatı bir moda çıkarmışlardır. Bu moda bizim matbuatımıza da sirayet etmiştir. Alelekser moda denilen hâl bir bidattan ibaret olup hayır ve hasenattan ziyade seyyiatı meşhut ise de matbuatın meydana çıkardıkları ve bizim bahsetmek istediğimiz hâl hayli fayda temin etmekte ve ortaya yeni yeni fikirler ve mütalaalar konulmasına vesile olmaktadır. Bu moda müsabakadan ibarettir.

Bu yolda bir müsabakayı yakında Fransa matbuat-ı mevkutesi içinde haiz-i itibar olan Revü Blö [Revue Bleue] mecmuası erbab-ı kalem ve erbab-ı fikir ve itibara küşat etmiştir. Bu mecmuanın ortaya attığı meseleye biz de gazetecilik haysiyetiyle bigâne sayılamayız. “Matbuat müfit mi, muzır mı?” suali irat olunarak buna cevaplar toplanıyor.

Matbuatın ehemmiyeti ve vazife-şinas olarak ve bir memlekette kavanin-i mevcudeye tamamen riayet ederek ve memleketin menafi-i hakikiyesini gözeterek hareket ettiği hâlde faydası şimdiye kadar münakaşaya değmez bir mesele hükmünde görülmüş ve âdeta bu fayda ve ehemmiyet bedihiyat kabîlinden addedilmişti. Lakin matbuatın Avrupa’da son devrelerde aldığı tarza göre matbuat hakkında bir dereceye kadar mazarratından bahsetmek isteyenlere de hak vermek lazım gelir.

(…)

Fransa muharrirlerinden biri de bu asr-ı medeniyette her şeyden ziyade menfaat-i maddiye gözetilmekte olduğunu ve teşebbüsat-ı mühimme paraya müftekir bulunduğunu dermeyandan sonra gazeteleri birer ticaret eşyası addetmekten kendini alamıyor. Ve Avrupa’da bir gazete tesis edip bunu payidar edebilmek için mutlak cesim bir sermayeye ihtiyaç messettiğini ve hatta bu sermayeyi tedarik için şirketler teşkiline ve hissedarandan bir heyet-i teftişiye intihap olunup bu heyet vasıtasıyla gazetenin idaresine mecburiyet görüldüğünü ve binaenaleyh bir gazetenin menfaat-i maddiyeyi hesap etmekten hiçbir zaman fariğ olamadığını izaha girişiyor. Bu izahat süresinde şayan-ı dikkat noktalara tesadüf ettik.

Bu noktaları düşünen ve düşüncesini Revü Blö’nün davetine icabetle ortaya koyan Mösyö Javris takribi olarak şu suverde idare-i kelam etmiştir:

Evet, biliyoruz. Avrupa’da matbuat bir dereceye kadar çığırından çıkmıştır yani fesad-ı ahlak matbuata da sirayet etmiştir. Bir memlekette su-i ahvali menetmek ve ahlak-ı umumiyenin tashihine çalışmak iktiza ettiği gibi bazı yerlerde gazetelerin ahlakını tashihe de ihtiyaç messediyor ve bir gazeteye su-i hâl ve fesad-ı ahlak isnadı pek muvaffak geliyor. Birtakımı için kale alınmaya değmezse bile birtakım gazeteler için bu hâl müşküldür.

(…)

Revü Blö’nün açtığı bazar-ı efkârdan toplayabildiğimiz bu kırıntılardan matbuat hakkında bir hükm-i kati vermek ihtimal dâhilinde değildir. Zaten biz de bu efkâr ve mütalaatı bir netice-i katiyeye vusul fikriyle değil, havadis-i medeniye sırasına kayıt ve işar maksadıyla buraya naklettik. Bizce bu mütalaalardan anlaşılan bir mühim cihet varsa o da Avrupa matbuatının fesad-ı ahlak töhmetinden kendilerini kurtaramamış olmalarının iddia edilmiş olmasıdır.