';
. Sayı / 16. Sayfa

Miladi Tarih: 31 Ocak 1896

Rumi Tarih:

15. Sayfa
5 Yazı
17. Sayfa
5 Yazı
Karyelerde İntişar-i Maarif ve Mekatib-i İptidaiye

(…)

Fakat terbiye ve tahsil hakkında beyan-ı mütalaat eden ve tetkikatta bulunan zevatın teslim ve tasdik ettiği üzere mekatib-i idadiye ve aliyeye esas, mekatib-i iptidaiye olup etfal-i millet tarik-i tahsile panihade olduğu yani mektebe başladığı günden itibaren ne derecede bir intizam içinde bulunur ve hüsn-i terbiye ve ahlakına ne kadar dikkat ve itina olunursa bir memlekette terbiye-i umumiye-i medeniyenin o derecede mükemmel olup derecat-ı idadiye ve aliye tahsilinin dahi o mertebe ve saat bulacağı bedihiyattandır.

(…)

Macaristan’ın Bininci Sene-i Devriyesi

(…)

Macaristan bininci sene-i devriyesini bin senelik hayat-ı millîyesinin şan ve şerefiyle muvafık olarak şaşaalı şenliklerle istikbal ediyor; bu şenliklerle izhar-ı şadımani ve meserret etmek arzu eyliyor. (…)

Macaristan’ın bininci sene-i devriyesinden ve Macar milletinin bin senelik terakkiyat-ı fenniye ve sanayiye ve medeniyesinin bir nişanesi olmak üzere tertip olunan meşher-i millîden bahsederken bin sene evvele irca-ı nazar etmek, şu on asır içinde Macaristan’ın geçirmiş olduğu tebeddülat ve tahavvülatı şöyle bir gözden geçirmek lazım geliyor. (…)

Macaristan bir takım tahavvülat-ı siyasiyeye uğramakla beraber marifet ve medeniyette ileri gitmekten hali kalmamış, ve nihayet bugünkü bulunduğu noktaya vasıl olmuştur.

Bugün siyasi alemde Avusturya ve Macaristan birlikte yad olunmakta ise de Avusturya ile Macaristan esasen ayrı ayrı iki hükûmet ve her ikisi serbesti-i mukabele sahibi olup ancak hükûmeteyn bir reisin idaresinde ve münhasında müctemidir. Avusturya imparatoru Fransuva Josef hazretleri [Franz Joseph] 1867 senesi haziranın beşinci günü Budapeşte’de Macaristan krallığı tacını giyerek bu suretle Avusturya imparatoru ve Macaristan kralı namıyla yad olunmuş ve siyasiyat aleminde iki hükûmet müttehid görülmüştür. (…)

Macaristan Bininci Sene-i Devriyesi

Macaristan’ın kuruluşunun bininci yıl dönümü vesilesiyle düzenlenecek olan kutlamalar anlatılıyor.

Bu münasebetle şehirde kurulan sergilere ve meşherlere dair bilgiler veriliyor.

Sayfa 326, son paragrafta:

“Macaristan bininci sene-i devriyesini bin senelik hayat-ı milliyesinin şan ve şerefiyle muvafık olarak şaşaalı şenliklerle istikbal ediyor; bu şenliklerle izhar-ı şadımanî ve meserret etmek arzu eyliyor….”

İkinci sütun, ilk paragraf:

“Macaristan’ın bininci sene-i devriyesinden ve Macar milletinin bin senelik terakkiyat-ı fenniye ve sanayi ve medeniyesinin bir nişanesi olmak üzere tertip olunan meşher-i milliden bahsederken bin sene evveline irca-ı nazar etmek, şu on asır içinde Macaristan’ın geçirmiş olduğu tebdilat ve tahvilatı şöyle bir gözden geçirmek lazım gelir.”

Diyerek bir tarih anlatısına gidiyor. Orta Asya’dan başlayıp Kavimler göçüne kadar bir Macar tarihi anlatıyor.

Üçüncü sütun ilk paragraf:

“Macaristan bir takım tahvilat-ı siyasiye uğramakla beraber marifet ve medeniyette ileri gitmekten hali kalmamıştır. Ve nihayet bugünkü bulunduğu vasıl olmuştur.”

Bugün siyasi âlemde Avusturya ve Macaristan birlikte yâd olunmakta ise de Avusturya ile Macaristan esasen ayrı ayrı iki hükümet ve her ikisi serbesti-i mukabele sahibi olup ancak hükümeteyn bir reisin idaresinde ve münhasında müctemadır. Avusturya imparatoru Fransuva Josef hazretleri 1867 senesi haziranın beşinci günü Budapeşte’de Macaristan krallığı tacını giyerek bu suretle Avusturya imparatoru ve Macaristan kralı namıyla yâd olunmş ve siyaset âleminde iki hükümet müttehid görülmüştür.”

Sayfa 327, ilk sütun:

Sonra Macaristan’ın coğrafik özellikleri değinmiş. Alan ölçüsü, okul sayısı falan verilmiş. Daha sonraki paragraflarda Macarların sanayide, hayvan yetiştiriciliğinde, hayrat işlerinde körlere ve dilsizlere yönelik çalışmaları anlatılıyor.

İkinci sütun:

Serginin takvimi ve içeriğine dair bilgiler; mayısın ikisinden teşrinievvelin otuz birine kadar, iki kısımda olacaktır. Birinci kısım tarihidir. Macarların birleştikten sonra günümüze kadarki gelişmeleri sergilenecek. İkinci kısım ise güzel sanatlar, fünun, edebiyat terbiye-i etfal ve hıfzıssıhha, ziraat, orman, sayd ve şikâr, maden, makineler ve edevat-ı fenniye mamulat-ı zücaciye vesaire işler güçler.

Serginin masrafı ve maliyeti belirtilmiş sonra. Sergiye dair biraz daha detay verilmiş, bazı binalara değinmiş.

Mükalemat-ı Ahlakiye’den

-3-

İşte şimdi muadelemizin neticesine geldik : sin (harfi)  4 = 5, yani sin (harfi) = 59 bizde meçhulümüzün dokuza müsavi olup olmadığını arıyorduk.

Peki ama sin 4 bakalım doğru mu? 4 adedini nereden bulduk öyle değil mi ya a beyim?

Resimlerimiz

“Trablusgarp Manzaraları”

Gazetemizde şimdiye kadar vilayat-ı şahanenin hemen kaffesinden birer manzara iraesine muvaffak olmuş olduğumuz halde Trablusgarp’a ait henüz bir resmi derç edememiştik. Bu defa nefs-i Trablusgarp’ta bulunan muhterem karilerimizden bir zat tarafından birkaç adet fotoğraf irsal olundu ki bunlardan hemen ikisini hakkettirip pişgah-ı mütalain-i kirama vaz eyledik.

“Ziya Tevfik Bey”

[A. Nadir]

Bakınız, çehresinde ruh-ı mana dolaşan gözlerinden ziya-yı zeka dökülen şu gence bakınız: güneş kadar saf, onun kadar itilaya mail. Nasiyesinde hiçbir leke görülmüyor. Pek vicdanlı, münevver fikirli çocuk. Ne büyük hizmetler edecek, ne şanlı insan olacak!