Sembolistlerin Gösterdikleri Teceddüt
Şiirin esas ve mahiyeti hakkındaki fikir tahavvül ve tekâmül edince nazım ve lisan hakkındaki fikirde de bir tahavvül nümayan olur. Romantizm mesleği teessüs ettiği vakit klasik devresinin enafis-i asar-ı edebiyesi ile artık layetegayyer bir hale gelmiş zannolunan o eski tarz nazmı, o eski lisanı değiştirivermişti. İşte bu hikmete mebnidir ki sembolistler de kendi hassasiyetlerine, sanat hakkındaki fikirlerine göre nazmı bazı tadilata uğratarak teceddüt göstermişlerdir.
Sembolizm mesleği zuhur ettiği zaman nazım birtakım kavaid-i mahdude-i keyfiyeye tâbi idi. Mücedditler şiir hakkındaki fikirlerini saha-i hakikate isal için iptida bu kavaidi zir ü zeber etmeye mecbur idiler. Lisanın uğradığı tahavvülat da bundan az değildir. Vakıa ihtisasat-ı zatiyelerine tâbi olan meşhur nasirler Fransız lisanını zenginleştirmişler, nerm ü nazik bir hale getirmişlerdi. Mamafih, birtakımı hüsn-i niyetle, birtakımı halkı duçar-ı beht ve hayret etmek arzusuyla az çok anlaşılmaz bir lisan intihap eden birçok genç şairler bir tarafa bırakılsa da, sembolizm meslek-i edebisinin Fransız lisanı, Fransız tahavvülü üzerinde birtakım tadilat icrası suretiyle icra-yı tesir etmiş olduğu eser inkar edilemez.
(…)
-8 Temmuz 317, Şişli-