-Geçen nüshadan mabad-
Kocaların bu bi-payan salahiyetine mukabil zevceler kendilerine hıyanet eden erkeklere karşı boyunları büküp oturmaktan başka bir şey yapamazlar; yalnız sunuf-ı mümtazeye mensup kadınlar kanun tarafından bir dereceye kadar himaye olunur. Hâlbuki onların erkekleri usulen “mekâke” namıyla ikiden sekize kadar besleme istihdamına mezun olduklarından zevceleriyle aralarında bu nevi sızıltılara pek de mahal olmaz.
Muharrir-i makale burada bir istitrat yaparak diyor ki: Hakikat-i hâlde birkaç mekâke tasarruf etmek bizim yaptığımız gibi bir metres beslemekten daha ucuz, daha sıkıntısızdır. İşin fenalığı yalnız çocuk meselesindedir: Bu na-meşru münasebetlerden gelen çocuklar babalarının asıl zevce-i menkûhasını valide tanımak mecburiyetindedirler; çünkü kanun mekâkeye bir besleme, bir hizmetçi kızdan başka nazarla bakmaz.
(…)
Avrupa ile münasebet-i hazıraları Japonlar’ın bir kısmı üzerinde şekle ait birtakım tahavvülat vücuda getirmiştir. Ezcümle kibar sınıfına mensup kadınların bazıları, mondenler, tezeyyün ve telebbüsçe garp nisvanı taklit ederler. İçlerinde fistanlarını, şapkalarını Avrupa’dan getirtenler bile vardır. Lakin kendileri esvabı endamlarına yakıştıramazlar; hatta Paris’te beçlob denilen kostümler bile onların arkasında bütün zarafet ve nefasetini kaybeder.
(…)