Müntekid-i Hakiki
Doğrusu “tenkit” mi, yoksa “intikat” mıdır? Bilmem ve bilmek için de uğraşmak istemem. Fakat şunu pek iyi tahattur ediyorum ki henüz lisanımızda ıstılahı takarrür etmeyen bu şube-i edebiyede bir zamanlar hepimiz nefsimizde ihtisas hissetmeye başlamıştık. Bu sanat-ı kalemiyenin rikkat ve nezaketi, muhtaciyet ve suubeti hakkındaki rivayetler hiçbir şey mani olamıyord. Herkes kendisinde bütün asar-ı muasırîni hurdahaş edebilecek bir bazu-yı metin-i intikadın mevcudiyetinden emindi. Bize mevcudat-ı edebiyenin aksayan uzuvlarını meydana çıkarmak tarîk-i beyanda doğru yürümeye müstait eserler telifiyle uğraşmaktan daha hoş, daha sehil ve hurd-nüvâz bir meşgale gibi geldi. Çünkü bizce intikat sakatat-ı harfiye ve iskam-ı harekiye taharrisi, bir nevi galat ve hata hurdebinliği idi. Çünkü biz, müntekit denilince -avalim-i nesir ve şiire [?] hükmünü saplamış, bütün mesail-i edebiyede hall ü akde salahiyettar- bir liyakat-ı mahufe tasavvur ediyorduk. Kürsi-yi intikat hepimizin hedef-i ihtirasatı olmuştu. Her birimiz bir risalede bir vazife-i intikat almıştık; hariçten gelen eserlerin zirine:
(…)
[İmza: R. Haglund [Robert Haglund]]
Alfred Dö Musse [Alfred de Musset]
[Mabad]
Burada bir sahife-i yeis ve matem var ki tercüme edemeyeceğime teessüf ederim. Okuyanlara cidden ve okumuş olanlara tekrar tavsiye ederim.
Musse bunu takip eden fıkralarda on sekizinci asırın muhrip felsefesine hususiyle Volter’e [Voltaire] lanet ediyor. Sebebi ise Volter Hıristiyaniyet aleyhinde bulunup gaye-i hayal-i dindaraneyi tarumar ettiğidir. Bunda belki kuvvetli, bazen muhteşem sözler var, fakat Rolla’yı bütün münekkitlere ahmak diye tanıttıran bu parçayı geçelim. Musse’ye göre, eğer bir itikat, en hafif bir habl-i din olsaydı Rolla gelip bu batakta olmazdı… Ah ne kadar gülme geliyor, evet, eğer Volter yazı yazmasaydı, Rolla parasını yiyip aç ve sefil kalınca ve Lord gibi yaşayıp elinden hiçbir iş gelmediği için bir şey yapamayıp aç ve sefil sürüneceğini bildikçe evet, Volter olmasaydı, Rolla ölmeyecekti… Bahusus bu yatakta ölmeyecekti… Ah bu Alfred, hissiyatından bahsetmeyince ne tuhaf oluyor!