';
463. Sayı / 3. Sayfa

Miladi Tarih: 25 Ocak 1900

Rumi Tarih: 13 Kânunusani 1315

2. Sayfa
2 Yazı
4. Sayfa
2 Yazı
İstanbul Postası

Bu sene geçen tatlı kış en ziyade müsaadesini Ramazan’da gösterdi. Mah-ı mübareğin ilk günleri adeta yazdan numuneydi, hafif lodos rüzgârı, berrak sema, on üçünden yukarı derece-i hararet, hep bunlar Kanunuevvel sonlarında meşhut oluyordu. Sobaları yakmıyorduk, paltomuz kalın geliyordu. Direklerarası ahz ü itası kesb-i germî etmiş, piyasa yükselmişti. Bu caddenin Ramazan halini size tekrarlayacak değilim, gazeteler “Ramazaniye” diye bunu yaza yaza hepimiz bıktırdılar. Bilmem ama orada, mahut tiyatrolarda, yeknesak çaycı dükkanlarından Ramazan gecelerini geçirenler de artık bıkmış olsalar gerektir. Bereket versin iki günden evvel esmeye başlayan soğuk poyraz, yağan yağmur bazen savrulup yerde durmayan kar, herkese ev köşelerini tercih ettirdi.

Bu hafta zarfında mizanülhava -zahir karnavala tesadüf ettiği için olmalı- birkaç raks icra ettikten sonra birdenbire yükselmeye başladı. Vakıa şu mevsimde barometre ibresinin yükselip “iyi hava” noktasını irae etmesi soğuğun binaenaleyh karın geleceğini işrap eder. Onun için kar gelir demiştik. Hemen o gece kuvvetli bir poyraz başladı, soğuk arttı, fakat İstanbul iklimine mahsus adem-i ittiradine tesirini gösterdi. (…)

Tuhfeci… lakin bu ismi artık “tuhafiye” dükkanlarına veremeyeceğiz, çünkü onlardan daha tuhaf yerler var, ezcümle gazeteler. Bilir misiniz bunların tuhaflığı neresinde? Şimdi her eline kalem alan muharrir, her gazete idarehanesine çatan münekkit oluyor. Sonra hep bu muharrirler, münekkitler etraflarına münasebetsiz tecavüzler savurmaya başlıyorlar. İçlerinde bilmediği, anlamadığı her şeye itiraz edenlerden tutun da kendi namını saklayarak ve yerine allı pullu bir nam-ı müstear edinerek sonra asıl ismiyle neşretmiş olduğu kitabı medih ve sena edenlerin bu medayihle zavallı gazete sütunlarını dolduranların bini bir paraya. Fakat şu hiçbir şey bilmeyenler biraz kendilerini bilmeye çalışsalar, onlar bununla meşgulken herkesin de biraz başı dinç olsa ne iyi olacak!…