İşte ramazan-ı mübarek hitama erdi; “Hemen Cenab-ı Hak nicelerine yetiştirsin!” duasını edip sevgili karilerimize şimdiden bayram tebrikâtını takdim edelim. Bayram üç gün değil mi, o da geçer; sonra şehrimiz hayat-ı mutadesini tekrar ahz edecek, ferda-yı ıyda talik olunan işleri herkes takip eyleyecek. Sahih, mübarek ramazanda insan gayriihtiyari pek çok işini -bütün faaliyetini o zamana saklıyormuş gibi- bayram ertesine atar ve erbab-ı mesai bayram ertesine büyük bir ümitle muntazır kalır.
Sade bayram ertesine değil, hatta bayram gecesine büyük bir iştiyak ile intizar edenleri de unutmayalım. Tabii bunlar meyanında birinci dereceyi akşam olunca, onların tabiri veçhiyle vakt-i kerahet gelince şöyle ufacık şişe ile kadehin yanındaki küçük meze tabaklarının karşısına geçip neşe getirmeye yahut beyin dumanlamaya alışanlar iştigal eder. Şu da bir hakikattir ki akşamcılar ramazan tiryakileri arasında daha mümtaz bir sınıf teşkil eder. Bunlardan öylelerini bilirim ki ramazanın devam ettiği bütün müddetçe ya pek hadid yahut âdeta kendine gayr-ı maliktir. Ne söylediğini bilmez, âdeta o müddet zarfında telyin-i dimağa uğrar.
(…)
-Nuruosmaniye: 8 Ramazan 1316-