-16-
Sanat ve Şiirin İstikbali
3
Sanat ve şiirin istikbalinden katiyen emin olabilmek için ulum ve fünunun hissiyat ile gayr-ı kabil-i itilaf olmadığını da ispat etmek iktiza eder. Çünkü bir sanatkârın dehasını, muhayyilesini tembih ve ikaz ile onu tevlid-i asara sevk etmek için bir müessire ihtiyaç vardır. Bu müessir, hissiyattır. Şu hâlde tevsi-i ulum ve fünun ile teessüs eden fikr-i tahlil menba-ı hissiyatımızı kurutacak olursa bizdeki muhayyile ve sevk-i tabii körlenir, git gide sanat da söner.
Sanat ile ulum ve fünun arasında mevcudiyeti iddia olunan bu tezat da diğerleri gibi ciddi bir şey değildir. Vakıa hissiyat-ı beşeriyeye, hatta en iptidai olanlarını bile gayr-ı kabil-i tahavvül zannetmek büyük bir hatadır. Bunlar yavaş yavaş fakat daimi surette tahavvül eder. Lakin düçar-ı tahavvül olmak başka, mahvolmak, kurumak büsbütün başka bir keyfiyettir.
(…)
Hitam
-27 Eylül 1314-