-2-
Timsal-i Akli
Bidayet-i medeniyette insanlar için en mühim mesele hem-nevilerinin dimağında istenilen bir fikri, bir hissi, bir heyecanı tevlit edebilmek hususu olduğunda şüphe yoktur. Hayat-ı içtimaiye elbette bir cemiyeti teşkil eden efrat beyninde tebliğ-i efkâr ve hissiyatın vukuuna vabestedir. Çünkü insanlar birbirlerine fikirlerini, hislerini anlatamazlarsa birlikte imrar-ı hayat maksadıyla vücuda getirdikleri heyet-i içtimaiyenin devam ve bekası kabil olmaz. İşte timsal ve işarat namı verilen birçok alametler, semboller hep bu ihtiyaç-ı esasi ve iptidaiyi izale etmek için yani dimağ-ı beşerde istenilen bir fikri, bir hissi, bir heyecanı –yahut bir tabir-i şamil ile- bir takım halat-ı şuuru tevlit maksadıyla icat ve ihtira olunmuştur.
(…)
-2 Kânunuevvel, 1314-