8
Gustav Flober [Gustave Flaubert] ve Asarı -Mabad-
-2-
Flober’in Tabiatı
Hekim-i şehir Ten [Hippolyte Taine] Balzak [Honoré de Balzac] hakkında yazdığı tetkikatta ona makis bir edip bulabilmek için Şekspir’e [William Shakespeare] kadar çıkmak lazım geldiğini söylüyor ve bu mukayese pek doğrudur: Yalnız Şekspir Balzak gibi vasi ve canlı bir beşeriyet irae ve tasvir etmiştir. İkisinin de eserleri vesaik-i beşeriyenin geniş birer hazinesi hükmündedir. Balzak’a gelinceye kadar beşeriyeti bu kadar amik bir surette tetkik eden edip yoktur. Balzak’ın “Mudhike-i Beşer” sername-i umumisi altında yazdığı romanlar beşeriyetin bir tablosu gibidir.
(…)
Yukarıda söylediğimiz gibi Flober edebiyatın “gayr-i şahsi” olması taraftarıdır; yani müellif eserinde kendisini asla göstermemeye, orada hissiyatını, efkârını, kanaatini asla ifşa etmemeye, eşhas-ı vakayii vasıta ederek kendi halat-i ruhiyesini söylemekten içtinap eylemekte mecburdur. Bu fikri Flober, hayatının son senelerinde Jorj San [George Sand] ile olan muhaberatında, eşkâl-i muhtelife tahtında hemen yüz defa tekrar etmiştir. Madam Bovary için: “Bu kitabın mevzuu, eşhas-ı vakayii… hepsi benden hariçtir. Asar-ı sanat kendimiz için değil, başkaları içindir; sanatı, sanatkâr ile karıştırmamalıdır. Sanatkâr ahlafa kendisinin yaşadığını hissettirmeyecek surette idare-i lisan etmelidir.” diyor.
(…)