– 2-
Edebiyat, Haric-i Edebiyat
Mehmed Rauf’un “Bizde Hikâye” makalesini okumuş bir zat romanların hiçbir kayıt ve şarta tabii olmayacakları hakkındaki beyanatına dikkat ederek bana: “Öyle ise Haydut Montari ve emsali kitaplara da Mai ve Siyah gibi roman diyeceğiz?” dedi.
Vakıa bugün roman tabiri-i umumiyesi altında maatteessüf böyle muhtelif asar cem ediliyor. Ancak biz romanı edebiyatın bir kısm-ı mahsusu olmak üzere telakki ediyoruz. Vukuat-ı zaptiye jurnallerini, birtakım masalları bahsimizden hariç bırakıyoruz. Bunlar bu Gürcü Kızı hikâyeleri, kış gecelerinde vakit geçirmek için çoluk çocuk arasında ihtimal ki okunur ve bunda bir beis görülmeyebilir. Fakat çoluk çocuk eğlencesi olmayacak, böyle bir isnat muharriri için mucib-i şayan olacak eserler de vardır ki bunların hepsi de roman olmak, eser-i edebî olmak iddiasındadır. Şu halde edebiyatın hududunu gösterecek, edebiyat ile haric-i edebiyatı tefrik ve tayin edecek olursak bu ahlı ve ehli, iniltili gürültülü birçok matbu matbu kâğıtlar layık oldukları mevkilerinde kalmış olur.
(…)
[Rusya Seyahatinden]