16
Ten [Hippolyte Taine] ve Asarı
-500’üncü numaradan beri mabad-
Sanatkâr melekât-ı müktesebe ve tabiiyesine tebaiyetle eser kaleme almakta muztardır; yani eserinin tabayi-i hususiyesi müfekkiresinin bazı hasiyetlerinden tevellüt eder. Bir eserin hususiyat-ı bediiyesi bazı nevi heyecanattan, tesavirden, eşhas-ı vakayiden, efkârdan, sanihat ve hatırattan, ihtisasattan mürekkeptir. Bu tesavir ve efkâr eser-i sanata intikalden evvel onu idrak ve hissedenin müfekkiresindedir; ve her şahsın ena ve müfekkerisini terkip eden bunlardır. Bu hadisat-ı dimağiyedir ki sanatkârın hayat-ı ruhiyesini teşkil eder.
Merime [Prosper Mérimée], Flober [Gustave Flaubert], Lökont dö Lil [Leconte de Lisle] gibi bazı muharrirler, birçok ressamlar, ekser mimar ve heykeltıraşlar, Gluk gibi musikişinaslar eserlerinden her nevi müdahale-i şahsiyeyi bertaraf etmeye çalışmışlardır. Bunların eserlerinden hissedilen heyecan gösterdikleri menazır ve beyan ettikleri efkârdan mütevellittir. O gibi müellefatta eserin hissiyatıyla muharririn tabiat-ı maneviyesi beynindeki münasebatı tetebbu daha ziyade ihtimam ve takayyüde muhtaçtır.
(…)
Hamidiye Etfal Hastanesi’nde Ameliyat-ı Cerrahiye
[İmza: Diran Çırakyan]