Dimağ ve tefekkür – Dimağın keyfiyet ve kemiyet itibariyle tetkiki – Dimağın sıkleti ile akıl ve zekâ mütenasip midir? – Hayvanatta dimağ ve kuvve-i akliye – Beşer ekmel-i mahlukattır – Akıl ve zekâyı takdir için mikyas.
Erbab-ı fennin en ziyade tetkike layık gördükleri ve her türlü terakkiyat-ı medeniyenin menşei addettikleri dimağ-ı beşerdir. Bu küçük kafa içinde ne kuvvet ve iktidar var! Akıl ve zekânın merkezi burasıdır. İnsanı hayvanat-ı saireden fark ve temyize medar olan, hayvanat-ı sairenin kâffesine galebe ederek meydana bunca harikalar, bedialar çıkarmaya, bir heyet-i içtimaiye teşkil edip terakki etmeye sevk eyleyen kuva-yı akliyesidir. Dünyada terakkiyat namına ne görüyorsak bu binalar, bu şehirler, vapurlar, makineler, fabrikalar kâffesi insanın o mini mini dimağının feyz ve mahsulüdür.
(…)
Avrupa mecami-i fenniyesinden bir ikisi tarafından bu yakınlarda dimağ üzerine tetkikat-ı cediyeyi ihtiva eder birkaç makale neşredilmiş ve bunlardan biri Fransa’da Doktor Şarl Rişe [Charles Richet] isminde bir mütefenninin kaleminden çıkmıştır.
(…)
Devr-i kadimde, Aristo hekim zamanında dimağ-ı beşerin asla hükmü yok deniliyordu. Merkez-i hissiyat kalp farz olunarak insanın dimağı vücudun en yukarı kısmına mevzu, kandan ve hararetten ari, beden-i insaniye hizmete gayr-ı muktedir, yalnız hararet-i gariziyeyi tadil hususunda biraz müfit bir kütle-i acibe olmak üzere kabul edilirdi.
Fakat ulum-ı hazıra dimağın kadir ve kıymetini, vazifesini anlamış ve bu bapta pek çok tetkikat icrasına muvaffak olmuştur. Pek çok! Emek ve gayret itibariyle böyledir lakin semere cihetiyle eyvah ki dimağ hakkında henüz erbab-ı fen pek az şey meydana koymaya muvaffak olmuşlardır. Muzlim noktalar, izahı müşkül cihetler, idrak ve tayini müteassir ve belki gayr-ı mümkün hadiseler var!
(…)
Ahmed İhsan ve Şürekâsı
Matbaamız bu defa Ebussuud Sokağı’ndan Babıali Caddesi’ndeki mahall-i mahsusuna naklolunup idaremizce icra olunan ıslahat ve ittihaz kılınan tedabir-i cedide sayesinde taraf-ı âcizanemize lutfen müracaat edecek zevat-ı kiramın tamamıyla istihsal-i hoşnudîlerine muvaffak olunacağından şüphemiz kalmamıştır. Hurufat ve taş ile her nevi kütüp ve resail ve defatir ve kartvizit tab ettirmek isteyenlere son derece temin-i suhulet ve nefaset kılındığı gibi daima mazhar-ı itimat ve iltifatları olageldiğimiz vilayat-ı şahane kariin-i kiramı tarafından matbuata müteallik olarak icra edilecek her nevi siparişi kabul ve icraya hazırız. Gazetemiz idaresi ve matbaamız vasıtasıyla tab olunan kitaplarımızın bu defa bir mükemmel fihristi dahi tanzim kılınarak teşvikâran-ı maarifin enzar-ı mütalaasına takdim kılındı. Bu fihristten intihap olunacak kitaplar vilayattan matbaamıza sipariş olununca derhâl postaya tevdian irsal olunur. Fihristimiz arzu edene meccanen takdim olunur. Seksen kuruştan ziyade posta pulu kabul olunmaz. Ceman yüz kuruşa reside olan siparişattan dahi on beş kuruş tenzil olunur. Fihriste esamisini muharrer kitap ve resailin cümlesinin her birinden birer adet sipariş olunduğu takdirde mecmu-i yekûn üzerinden yüzde yirmi beş tenzil edilir. Posta pulu mevzu mektuplar taahhütlenmelidir.
Elli üç resimden mürekkep birinci ve elli resimden müteşekkil ikinci ve otuz dokuz resimden mürekkep üçüncü cüzleri on altışar büyük sayfayı muhtevi ve fevkalade mükemmel kâğıda matbu olarak ve yalnız altmış para fiyatla idarehanemizde satılmaktadır. Bu eseri neşirden maksat muharebe-i galibanemizin bir yadigâr-ı musavverini takdimden ibaret olmakla fiyatının ehveniyeti resimlerinin mükemmeliyeti sayesinde fevkalade mazhar-ı revaç olmuştur. (…)
Yevmi gazete idarelerinden birinin heyet-i tahririye odasında Çin’de birkaç Alman misyonerinin katli havadisi ilk alındığı gün muharrirler arasında bu hadiseye dair bir küçük muhavere cereyan etti. Biri dedi ki:
– Hemen yarınki gazeteye ayrıca bir serlevha açmalıyız. Göreceksiniz, bu vaka pek büyüyecek. Almanya’nın tezyid-i kuva-yı bahriyesini kabul ve tasdik ettirmek için bir istinadgâh olacağı gibi Almanya’nın Prens Bismark [Otto von Bismarck] tarafından esası kurulan müstemlakât politikasının azim ve metanetle devamına bir sebep olacaktır. Arkadaşlar, bu vakayı kaçırmayalım. Telgraf haberleri pek muhtasar fakat biz tavzih edebiliriz.
(…)