';
280. Sayı / 8. Sayfa

Miladi Tarih: 23 Temmuz 1896

Rumi Tarih: 11 Temmuz 1312

7. Sayfa
2 Yazı
9. Sayfa
2 Yazı
Asar-ı bergüzideleriyle ceridemizi ara sıra lütfen tezyin buyuran H. Nâzım Beyefendi tarafından mürsel bir varakadır ki ber-vech-i ati aynen derç olundu.

Kâffe-i mükevvenatta cari olan kavaid-i şamile-i tabiiyeden biri de edebiyatın mütemadi ve bati bir tahavvüle tabi ve ancak bu sayede terakki ve tekemmüle vasıl olmasıdır. Hakikatte her hadise-i edebiye birtakım esbabın neticelerinden, her netice-i edebiye birtakım hadisat-ı edebiyenin sebeplerinden biridir. Edebiyatın kâffe-i aksamı gibi şiirin de bu kaideye ittiba ile daima tahavvül ve teceddüt etmesi zaruridir.

Hakikate vusul imkânını takviye ettiği için müceddedat-ı şiiriyeye daima nazar-ı memnuniyetle bakmalı, şiirde yeni yeni güzellikler arayanları hoş görmelidir. Bulunan yenilikler kabul ve takdire mazhar olursa kaide şeklini alır; aksi halde mensî kalır; fakat sahibini hiçbir zaman mahçup ve muateb edemez.

(…)

Nev-residegân-ı edeb dediğimiz o erbab-ı cidd ve marifet arasında yeniliği en ziyade Cenap Şehabettin Bey iltizam ediyor; belki bu iltizamda eser-i ifrat bile gösteriyor. Cenap Bey’e sembolist diyenlerin iddialarını anlamam. Garabete inhimakı olduğundan bahsedenlere derim ki: İtikadımca bu şairin bazı elfaz ve hayalatında görülen garabet edebiyata hizmet itibariyle en büyük meziyetidir.

(…)

Çarşı-yı Kebir’de Dükkânların Tamiratı ve İtmam Edilen Dekakin

[Hususi Fotografilerimizden]

Musahabe-i Ziraiye

3

“İklim”

Bir mahalin sath-ı bahirden derece-i irtifası bir sene zarfındaki hararet ve bürudetiyle rutubet ve yübuseti ve cihat-ı muhtelifeden esen rüzgârların hangisine daha ziyade maruz olduğu, velhasıl havasının tagayyürat-ı daimesi bize orasının iklimini bildirir.

Hangi memleketin olursa olsun havası ziraatince tesirat-ı külliye husule getireceğinden ikliminin tabiatını bilmek ve ona göre bir usul-i ziraat ittihaz etmek lazımdır.

(…)