“Merhum Derviş Paşa”
Sabah refikimiz pazar günkü nüshasında “Teessüf-i Azim” ser-namesiyle şu satırları yazıyordu:
Cenab-ı hakkı la-yezal padişah-ı hamidü’l-hısal efendimiz hazretlerinin ömür ve afiyet-i cihan-kıymet-i şehenşahlarını müzdad ve firavan buyursun amin.
Kudema-yı müşiran-i azamdan yaver Ekrem İbrahim Derviş Paşa bir müddetten beni düçar olduğu hastalıktan reha-yab olamayarak dün gece saat yarım raddelerinde ircii emr-i celiline lebbeyk-zen icabet olarak azim-i cennat-i aliyat olmuştur.
(…)
Merhum müşarünileyh kabiliyet-i mahsusa-ı askeriyesini zamanıyla bi’t-tayin gönüllü olarak dâhil olduğu silk-i celil-i askerîde az vakit içinde terakkiye başlayıp sırasıyla kat-i meratib eyleye eyleye bin iki yüz yetmiş sekiz senesi rütbe-i müşiriyi ihraz etmiştir ki şu hesaba göre otuz altı senelik bir müşirdi demek olur. (…)
[İmza: Diran Çırakyan]
Hava güzel, kamer daha bedir olamamış ama denizde parça parça nur levhaları bırakıp duruyor. Karşıda koyu yeşil, siyaha mail Anadolu dağlarını kucaklıyor gibi görünen semanın eteklerine sönük sönük ziyalar inmiş: karşı kıyının fenerlerinden inikas eden eşia-i zerrin deryada cetvelle çizilmiş gibi doğru, ince hatlar teşkil ediyor. (…)