Çocuk Yetiştirmek
Fransızlar, çocuk yetiştirmek manasına gelmek üzere son zamanlarda Puerikültür [Puericulture] diye yeni bir kelime kullanmaya başladılar. İnsaniyet mevcut olalıdan beri nahif, cılız çocukların hayatını muhafaza etmek az çok müterakki bir fen haline meşhut olduğu için bu kadar eski bir şeye yeni bir isim lüzumsuz gibi görünürse de ulum ve fünunun terakkiyat-ı hazırası bu babda o kadar yeni, o kadar müfit tatbikata imkân peyda etmiştir ki bu yeni tarzda çocuk büyütmek için yeni bir kelimeye ihtiyaç vardır. Her ne ise, iş kelimede de değil, meselenin kendisinde. Çünkü her tarafta tekessür-i nüfusa ehemmiyet verildiği bir sırada mevte en çok maruz bulunan küçük çocukları gürbüz bir halde büyütmek, bu suretle heyet-i içtimaiyeye kavi, faal, gayur adamler yetiştirmek elbette pek büyük bir itina ile telakki edilecek keyfiyetlerdendir.
Çocuk yetiştirmek fenni yalnız çocukları badettevellüt güzelce büyütmeye hasr-ı iştigal etmez Çocuğun tevellüdünden evvelki haleti de daire-i ihtisası dahiline alarak daha o vakitten bir takım tedabir-i nafia ittihazında kusur etmez.
Geçen Ağustos ayında Paris’te inikat eden beynelmilel hıfzıssıhhat kongresi çocuk yetiştirmek fennine müteallik mesaili üçe tefrik eylemişti:
1- Ebeveynin tetkik-i ahval-i sıhhiyeleri
2- Gebelerin muhafaza-i sıhhatleri
3- Nevzatların büyütülmesi
(…)
Hayat-ı İlmiye, Edebiye ve İçtimaiye
Verem hakkında yeni bir nazariye – Bu haftaki postamızda yine bu müthiş hastalıktan bahse mecbur olacağız. Çünkü Fransız gazeteleri Mösyö Alber Ruben ile Mösyö Moris Bine namında iki tabibin Paris Tıp Akademisi huzurunda verem illeti hakkında bazı beyanat-ı mühimmede bulunduklarını yazıyorlar ki hastalığın teşhis ve tedavisi nokta-i nazarından pek ziyade haiz-i ehemmiyet olduğu için bunları bizim de bilmemiz iktiza ediyor. Verem illeti tababetin en acı meselelerinden biri olduğu kadar cemiyat-ı beşeriyeyi tahrip itibarıyla hikmet-i içtimaiye ile iştigal edenlerin de nazar-ı ehemmiyetini celp eden hususatın biridir. Bir taraftan tekessür-i nüfus için çareler aranırken diğer taraftan nüfus-ı mevcudenin, memleket için kıymettar birer sermaye demek olan efradın müthiş bir illet ile fenayab olmamalarını temin etmek iktiza eder.
(…)