Ali Şehbaz Efendi Hazretleri 1259 sene-i hicriyesinde (Miladi 18 Kânunuevvel 1843) tarihinde Kayseriye beldesinde tevellüt ve yedi yaşında iken aileleriyle beraber Dersaadet’e vürut eylemişlerdir. Henüz on üç yaşını ikmal etmemiş oldukları hâlde aileleri tarafından Paris’e gönderilip orada altı sene müddet ikamet ve itmam-ı tahsil eyledikten sonra Dersaadet’e avdet ederek musalih-i zatiyelerini tesviye zımnında evvel emirde Atina ve Halep vilayetlerine gitmişler ve umur-ı şahsiyelerini terk etmemek kaydıyla üç sene kadar Halep Fransa konsülatosu baştercümanlığını deruhte ve bu vesile ile o sırada Halep valiliğine tayin buyrulmuş olan Cevat Paşa merhum ile ülfet hasıl eylemişlerdir.
(…)
İngiltere ve Fransa – Nijer Havzası – Lord Salisbury’nin [Robert Arthur Talbot Gascoyne-Cecil], nutukları – İttifak-ı müsenna ve İngiltere – Almanya ve müstemlekât meselesi ve kuvve-i bahriyenin tezyidi – Almanya’nın Dersaadet sefir-i cedidi: Baron Mareşal dö Biberşıtayn [Adolf Marschall von Bieberstein] – Hükûmet-i seniyyenin amal-i müsalemet-perveranesi
Fransa ve İngiltere arasında Afrika umurundan dolayı münasebatın biraz gerginlik peyda etmesi bu aralık âlem-i siyasiyatta hayli münakaşatı bâdî olmuştur. Garbi Afrika’da Nijer Nehri havalisinde Fransa ve İngiltere hükûmetlerinin bazı arazi üzerinde iddia-yı hukukta bulunmaları hükûmeteyn beyninde ihtilafa sebebiyet vermiştir. Fransa ve İngiltere hükûmetleri namına hareket etmek ve ticaret için yeni yeni mahreçler bulmak üzere evvelce bu havaliye izam olunan heyetler yerli rüesa ile birtakım mukaveleler akdetmişler ve müsaadat-ı istihsaliyle burada bir hakk-ı tefevvuk kazanmışlardı. Lakin bu mukavelelerin İngiltere ve Fransa namına hareket eden heyetler ve zatlar tarafından bir reis ile birkaç ay, birkaç hafta, bazen birkaç gün fazla ile akdedilmiş olması ve bunların tarihlerini tetkik ve Afrika yerlileriyle akdolunan bu yolda mukavelelere bina edilen bir hak ve salahiyetin derece-i şümulunu tayin, bahşettiği müsaadatın vüsatini takdir, müşkil bulunması mucib-i ihtilaf bir mesele suretinde meydana çıkarılmıştır.
(…)