Felsefe-i Evzan
Serhad-i mukayesatta eser-i mevzun ile nesir arasındaki fark şuna münhasır kalır: Eser-i mevzunda hassa-i intizam daha mahfuz, daha ziyade hedef-i müraattır. Hatta manzum ve mensur tabirleri de bu farka telmihen ıstılah olmuştur.
Bugün “eser-i mevzun” dediğimiz muharrere-i edibede iki nevi intizam vardır: “1” eseri teşkil eden mısralar arasında imtidat ve intiha itibariyle bir tenazurdur ki buna “intizam-ı harici” diyebiliriz. “2” bir mısradaki elfazın sükun ve harekesiyle mesari-i sairedeki kelimâtın ahval-i harekiyesi arasında bir müşabehettir ki buna “intizam-ı dahili” diyeceğiz.
Ya eserin birer cüz-i tâmı diyebileceğimiz mısraları arasında veya mısralarının elfazı arasında bir tenasüp ve intizam-ı mahfuz olmayan asara bugün “manzum” diyemeyiz.
İşte bir neşidenin sıfat-ı mevzuniyetini temin eden hassa-i intizam iki şart mevzua riayetle istihsal ve istihfaz olunabilir ki biri kafiye, diğeri vezindir.
(…)