69
Edebiyat ve Ahval-i İktisadiye
Hayat-ı yevmiyemizin amiyane hâllerinden, çirkin hakikatlerinden kurtulmak için bize saf ve nezih bir iltica-gâh hayali olan edebiyat ile ahval-i iktisadiye arasında birtakım münasebetlerden bahsedildiği zaman derhâl itiraz etmek isteriz. Edebiyat, para… Bunlar ne kadar gayr-i kabil-i telif gelir! Hâlbuki edebiyatı, hakikat-i hayatın fevkinde âdeta mukaddes ve muhterem bir ulviyette, hayaller içinde telakki etmeyerek beşeriyet-i mütefekkire ve mütehassisenin safahat-ı mütenevviası meyanında bir safha gibi nazar-ı mülahazaya alanlar, edebiyatı da hayalimizin isad ettiği mevkiden indirerek şerait-i saire-i mevcudiyete raptedenler bize bu hülya-yı safı çok görüyorlar. Diyorlar ki edebiyat ile ahval-i iktisadiye birbirlerine merbuttur; bazen edebiyat birtakım hadisat-ı iktisadiyenin sebebi olduğu gibi ekseriya edebiyat refah ve saadet-i maddiyenin tahavvülatını işar eden gayet hassas bir alete benzer; bu tahavvülat-ı mütenevvia-i iktisadiye edebiyatta derin bir makes bulur.
Bu hakikati bize ispat için Fransa müdekkikin-i meşhuresinden Mösyö Renar [Jules Renard] şu tafsilâtı veriyor:
(…)