4
Emill Zola [Émile Zola] ve Asarı [*]
[*] Geçen nüshadan mabad ve hitam.
Eserlerinin suret-i tertip ve tahriri hakkında bu hakikatleri ifşadan sonra Zola düçar-ı tariz olan son kitabı, yani “Roma” için müracaat etmiş olduğu asarı tadat ediyor; bunların yalnız esamisi tekmil şu sayfaları doldurmaya kâfidir… Hayret!
Bütün büyük adamlar, büyük fikirler gibi Zola da umumi bir itibar ve muhabbet arasında mevzu-ı bahis ve münazara olmak, terzil ve tahkir edilmek mazhariyetinde bulunmuştur. Her nevi teceddüd-i sanatkâraneye karşı mütefekkirinin kısm-ı mümtazını teşkil edenlerden mutlaka takdirler, tahsinler intizarında bulunmak pek beyhude bir emeldir; çünkü bunlar ta çocukluklarından, gençliklerinden beri topladıkları malumat-ı fenniye üzerine müesses efkâr ve itikad-ı mahsusalarını henüz tecrübe edilmemiş, mahiyeti anlaşılmamış bir fikr-i cedit karşısında terk edivermeye hiçbir suretle razı olmazlar.
(…)
[*] Pol Roziye’nin eserinden.
Fikr-i İştirak
Bir mecburiyet olmadıkça Amerikalılar şirket teşkiline teşebbüs etmezler. Ziraat, sınaat- ticaret olsun, banka işleri olsun bir şeye teşebbüs ettiler mi bunu yalnız başlarına görmek isterler. Mamafih Amerikalılar şirket teşkili fikrine muarız değildirler. Yalnız bunun için hakiki ve ciddi bir lüzum hissetmek isterler. Ve bir kere de bir şirket teşkil edince onda hemen her vakit muvaffak olurlar.
Bunun da bir sebebi var. Lüzumlu lüzumsuz bir şirket teşkil etmek ihtiyacı insanın kendi beceriksizliğini, iktidarsızlığını, bir işin ehli olmadığını bilmesinden ileri gelir.
(…)
Amerikalılar arasında hayat sigortası, kaza sigortası gayet taammüm etmiş olduğu gibi muavenet-i mütekabile şirketleri dahi pek intişar etmiştir. Hatta bir adam bazen birkaç muavenet-i mütekabile şirketine birden dâhil olur. Amerika heyet-i içtimaiyesi çalışkan adamlardan mürekkeptir. Say ve amel sahiplerinin en ziyade korkacakları şey ise çalışamayacak, binaenaleyh geçinemeyecek, yaşayamayacak bir hâle gelmektir. Binaenaleyh bunun bir çaresini aramaya say etmeleri tabiidir.
(…)