Hüsün ve itikat – Emrazın tedavisinde temayülat-ı dimağiye – “Morfin” ve “kafein” – Tesirat-ı muhtelifesi – Tedavide birinci şart – Bir refikin mütalaası – Haklı mı haksız mı? – Yirminci asr-ı miladiye girerken – Balona bineceğiz? – Almanya’da ve Fransa’da balon tedarikâtı – Yirmi beş milyon lira – Latife değil, işte ciddiyet olmalı!
Dünyada bu gördüğümüz terakkiyatın, bu ihtiraat ve keşfiyatın mastarı dimağ-ı beşerdir, dimağ-ı beşerin bu kuvvet ve kudretine karşı aciz ve meskenetini de inkâr etmemelidir. Öyle bir noktada galata düşer, hakikatten uzaklaşır ki bu nice harikalara mastar olan bu dimağın böyle kolay bir surette aldanması badi-i hayret ve taaccüp görülür.
Dimağın tesiratı üzerine tecrübede bulunanlar bazen öyle vukuata tesadüf etmişler ki bunun kavaid-i tabiiye ile de tevfik ve telifine imkân bulamayarak şaşıp kalmışlardır. İşte bu gibi ahval bazen tedavi-i emrazda dahi zahirdir.
(…)
Morfin şırınga ederek biraz istirahat bulmaya alışmış, bunu icra etmedikçe uyku uyuyabilmekten mahrum kalmakta bulunmuş olan birine Doktor Linosiye morfin şırınga ettiği hâlde bunun kafein olduğunu söylemiş ve bu hasta bundan zerre kadar müteessir olmamıştır.
Mösyö Jöfruva yine morfin müptelası bir hastayı tedavi ettiği sırada iptida buna morfin yerine adi su ile şırınga etmiş, morfin müptelası hasta bunu fark edince rahat ve huzuru kaçmış, uykusu katiyen kaybolmuş, marazı iştidat eylemiştir. Doktor bunun üzerine gerek hastayı ve gerek hastanın hanesinde bulunanları temin ederek morfin şırınga ettiğini söylemiş ve zahir-i hâlde şırınga edilen maddenin morfin olduğuna herkesi ikna edecek tedabirde de kusur etmemiş. Hâlbuki doktor yine bildiğini işleyerek sade su ile şırıngaya devam etmiş. Hasta katiyen morfin ile şırınga edilmekte olduğuna kani olunca istirahat bulmuş, uykusunu uyumuştur. İşte bu suretle morfin istimalinden hastayı vazgeçirmiş ve bunun tesir-ı muzırından vücudu kurtarmak şartıyla hastayı mahza itikat sayesinde istirahat ettirmeye muvaffak olmuştur. Öyle ya buna sebep dimağın bir noktada kanaat hasıl etmesinden başka nedir?
(…)
Şimdi çokça söylenmeye başlayan bir şey var ki o da havada seyahat meselesidir. Fransa’da, Almanya’da, Amerika’da her yerde bu meseleden bahsolunuyor. Mühim teşebbüsler vuku buluyor. Fransızların ufak tefek eski usulde, eski biçimde balonlar yapmaya çalışmalarından kat-i nazar bu hususta onların daha ileriye gittikleri görülüyor, Amerikalıların ise işi pek ciddi tutarak âdeta yakın zamanda Nivyork [New York] ile Paris arasında bir sefine-i havaiye işletmek üzere bulundukları rivayet olunuyor.
(…)
4
Emil Zola [Émile Zola] ve Asarı [*]
[*] Geçen nüshamızdan mabad
Zola’nın tesis ve takip ettiği bu usul asarının her yerinde ayrı ayrı müşahede edilebildiği gibi bunların heyet-i mecmuasında da görülür.
Romanları aynıyla bir kitabın münkasim olduğu vasi baplar hükmündedir ve yekdiğerine sıkı bir irtibat ile mukayyet ve merbuttur; çünkü hepsi evvelce mürettep ve musammem kavaid-i esasiye, efkâr-ı içtimaiye ve ahlakiye üzerine mebnidir. Bunun için Zola’nın nazariyat-ı edebiyesini bilmeden, maksad-ı sanatını anlamadan yalnız lalettayin bir iki romanını okumakla hakkında beyan-ı mütalaaya kıyam edersek büyük bir haksızlık etmiş oluruz.
(…)