Bir Şirket Vapurunun Yan Kamarasında Bulunmuş
İşte bu üçüncü defadır ki sana yine rast geliyorum; fakat o kadar bigâne, o kadar sengin, o kadar hainsin ki, artık anlıyorum hatta valideni yanına alışında öyle bir maksat-ı zalimane var ki… Güya o yanında iken bana tabii bir tebessüm bile edilemez. Ah bir zaman, o işittiğin zamanlar, onu arabana almamak için ne desiseler, ne çareler bulduğunu anlatan mektupların…
Sahih, mektuplarınızı da istiyorsunuz, demek gerçekten her şey bitti; ben ise o kadın gelip mektuplarınızı istediği zaman inanmamış, bunu muhal addetmiştim. O kadar irtibat gösterirken o hareket, o iştiyak gözümün önünde iken birden buna inanmamakta haklı değil miydim? Fakat yemin ediyorsunuz, haber almışlar yahut alacaklarmış… Ben ise asla zannetmezdim ki bu aşk böyle bitsin, sizden ancak ölürsem ayrılacağım zannediyordum; asla ümit etmezdim ki böyle bir hafta içinde benden kendinizi aldıktan sonra bu mektupları, onları olsun bende bırakmayasınız…
(…)
-Tarabya-