“Avrupa’da Cemiyat-ı Nisvan”
Avrupa’da kadınlar her an bir başka türlü asar-ı terakki gösteriyorlar. İlim ve marifette, fazl ve kemalde, say ve gayrette erkeklerden geri kalmayacaklarını fırsat düştükçe ispat eyliyorlar. Geçenlerde Fransa’da sırf kadınlar tarafından neşredilmeye başlanılan La Frond [La Fronde] gazetesi bu iddianın nasıl bir bürhan-ı münteşiri ise evvela İngiltere’de vücut bulup, sonra Almanya’da dahi teessüs eden kadınlara mahsus kulüpler de mesai-i fikriye ve ilmiye-i nisvaniyenin güzel bir semere-i muktatafasıdır. Müntesib-i ilim ve irfan olan kadınların şurada burada birtakım havai sohbetlerle vakit geçireceklerine muayyen zamanlarda bir yere gelip faydalı kitapları, fenni gazeteleri okumalarına, ahval-i âleme kesb-i vukuf etmelerine hadim olan İngiltere’nin bu kadın kulüplerini şu son senelerde Fransızlar da taklide kalkıştılar.
(…)
“Merhum Ömer Paşa”
Erkan-ı harbiye dairesi üçüncü ve dördüncü şubeler müdürü iken geçenlerde irtihal-i dar-ı beka ederek kıymetşinasan-ı fazailini dağdar-ı esef etmiş olan ferik [*] Ömer Paşa Menemenlizade hanedanından Mehmet Paşa’nın mahdumuydu. Tahsil-i iptidaiyesini ikmalden sonra Mekteb-i Harbiye idadisine ve bi’t-terakki Mekteb-i Harbiye’ye dâhil olmuş, orada daima birincilik ve ikincilikle terfi-i sunuf edip, nihayet erkân-ı harbiye ikinciliğiyle mektepten huruç eylemiştir.
(…)
[*] Resminin altına sehven liva yazılmıştır.
[İmza: Diran Çırakyan]
Hayat-ı Muhayyel Muharriri
Hüseyin Cahit’le bir zamanda yazı yazmaya başladık. Yalnız edebiyata değil, zannederim, alem-i matbuata da aynı zamanda girdik. O Servet-i Fünûn’un ilk nüshalarına “öteberi” yazarken ben… haydi itiraf edeyim, Sabah’ın ilk sahaifine – bu ceridenin muhabiri olan bir muhibbimin namına – o zaman ancak böyle tercümeler yapabilecek İngilizcemle mütenevvialar tercüme ederdim. O benden daha bahtiyar yahut bedbaht çıkarak bastırdığı romanını, o kocaman Nadide’yi yazarken ben Sefiller’in Cinayatı namındaki on cildin “ibret-amiz ve facialı!” romanımın üçüncü cildini itmam etmiştim.
(…)