Hikmet-i tevlit ve tevellüt – Hayvanatta kabiliyet-i tevlit – Nevden neve – Esterin yavrusu – Burada ve Fransa’da münakaşat-ı fenniye – Ester doğurur ama her ester değil – Kuva-yı tabiiyeden istifade – Çağlayanların elektrik istihsalinde hizmeti – Nakl-i kuvvet meselesi – Nakl-i kuvvet ve sanayi aleminde ehemmiyeti – Şimali Almanya bataklıkları – Doktor Frank’ın fikri – Demiri tavında dövmeli, kömürü yerinde yakmalı.
Hayvanatta tekemmül-i uzviyet hasıl olmakla beraber kabiliyet-i tevlit de zahir olur. Zannolunur ki kanun-ı fıtrat bu kabiliyet üzerine müessestir. Umum silsile-i hayvanat – beşer de dahil olmak üzere – nazar-ı itibara alınsın, umumen nevzat-ı hayvanat-ı âciz, tekemmül-i uzviyetten mahrum, zayıf, fakat neşvünemaya müstaittir. İlk devre-i hayatta valid ve validesinin ihtimamına arz-ı ihtiyaç eder. Tedricen bu ihtiyaç zail olur.
(…)
Bu vazife-i mühimmenin ifasına hayvanatın bütün envaında bir meyl ve inhimak-ı tabii vardır. Her nevde hassa-i tevlit de tabiidir. Fakat ulum-ı tabiiye erbabını hikmet-i tevlit ve tevellüt meselesinde işgal eden pek çok mühim noktalar olup Darvin [Darwin] gibi tahavvülat-ı neviyeye kail olanlar yahut bu fikrin, bu nazariyenin aleyhinde bulunarak aksini iddia ve ispata çalışanlar arasındaki ihtilafat bu noktalara temas eder.
Bir nevin diğerine tebdil ve tahvili kabil olamadığı muhtelif nevlere mensup hayvanatın izdivacından semere hasıl olamamasıyla da ispat olunmak isteniliyor.
(…)