Seyyal-i hayatî – Hayatın inşaatı – Kuvve-i hayatiyenin fotografyası – Mikyas-ı kuvve-i hayatiye – Ziya, hava, su – Ziyanın mikroplar üzerine tesiri – Ziyanın mezad-ı taaffün hassası ve tecarib-i cedide – Markoni’nin yeni telgrafı – Roma’da son tecrübesi ve İtalya kralı Umberto Hazretlerinin emri
Eski ve yeni hükemadan mahiyet-i hayatı tetkik edenler vücud-ı beşerde merkez-i hayat arayanlar yani insanın canı bedenin hangi noktasında olduğunu tayine çalışanlar, ruhu bir seyyal farz etmekten ve bedenin kâffe-i nukatına bu seyyalin münteşir bulunduğunu iddia eylemekten başka bir şey yapamamışlardır. Fakat şimdi seyyal-i hayatiyenin yalnız bedende kalmadığını yani bu zarfa o mazrufun sığamayıp biraz da harice doğru serpildiğini iddia ediyorlar. Bu iddia sırf efkâr ve mülahazat dairesinde kalmayıp bilfiil ispat olunuyor.
(…)
Bu doktor yakında bir tecrübe yapmış. Tecrübesi şundan ibaret: Jelatini hassas bir fotoğraf levhası üzerine karanlık bir odada insan avucunu açarak elini tatbik eder. Yirmi dakika kadar tutuyor. Levhada el resmolunuyor. Parmaklar görünüyor. Lakin her bir parmağın etrafında da hafif bir mıntıka-i ziya mersum bulunuyor. Bu nedir?
(…)