-7-
En büyük kaide-i ahlakiye âzâdegî ve safvet-i kalp olmak icap ettiği halde insanlar kendilerini bundan teb’id için ara yere o kadar mesafeler, o kadar yalancı kaideler koymuşlar, bunları daha kavileştirmek için asırlardan beri evlatlarına kıymetli bir yadigâr-ı ahlaki gibi intikal ettirmekte kusur etmemişler ki işte nihayet kalplerde bu riyakar hissiyat kökleşmiş, bugün o derece bir masuniyet-i taaruza mazhar olmuş ki bu adab-ı mevzuaya itiraz adeta günah addolunuyor. Aşk-ı azade ve bunu sürükleyen esbab, alicenap birer hülyadan ibaret kalmış.
(…)
-30 Temmuz 313-
-9-
Hiç aklımda yok iken bir gece uykusuzluk bana şiir söylemek hevesini verdi. Mensur bir mevzu vardı, bunu feda ile bir soneye yerleştirmek için uğraşmaya başladım.
(…)
-30 Temmuz 313-