Tarih-i İslam nazar-ı tetkik ve mütalaadan imrar edilirse tarih-i akvam içinde bir harika teşkil ettiği nümayan olur.
lemde bir kanun vardır ki bilcümle tekevvünat ve hadisat-ı tabiyeye şamil olduktan başka vaka-yı siyasiye ve içtimaiyeden hiçbiri onun haricinde değildir. Bu kanundan maksat tekamül-i tedricidir.
(…)
-25-
Eser-i Edebî
Bu yalnız burada, yalnız bizde değil, her yerde hatta Fransa’da hatta bütün âlem-i edipte böyle olmuş, böyle oluyor ve böyle olacaktır: Bir eser-i edebî intişar edince ondan bahse herkes kendinde bir salahiyet-i gayr-i mahduda bularak en muteber münekkitlerden en fikirsiz erbab-ı kıraate kadar herkes o eserin kıymetini kendi derece-i malumatına göre mahkum edecek kendi fikri ve zevkine muvaffakat veya adem-i muvaffakatına göre beğenerek veya reddederek o nev eserler arasında mukayeseler yapıp her birine bir mevki-i ruhban vererek buna iyi, buna fena, birine güzel, ötekine çirkin diyerek tehzil veya tebrikte bir ehemmiyet-i mahsusa bulacak.
(…)