Kanun-ı tekâmül – Uzviyatta bu kanunun ahkâmı – Tekemmülatı tetkikte esas nedir? Kemikler mi yoksa hararet-i gariziye mi? – Muvazene-i tabiiye: Küre-i arzın tahavvülat-ı tabiiyesi tahavvülat-ı uzviyeye sebep oluyor – Havada seyahat: Amerika’da bir garabet – Havada seyahat meselesinin halli – Havai velespit – Denizde seyahat: Merakib-i bahriyede bir devr-i terakki – Araba gibi vapur: “Ernest Bazin”
“Âlemde bir kanun vardır ki bilcümle tekevvünat ve hadisat-ı tabiiyeye şamil olduktan başka vakayi-i siyasiye ve içtimaiyeden hiçbiri onun haricinde değildir. Bu kanundan maksat, tekâmül-i tedricîdir. İşbu kaide-i külliye mucibince âlemde her şey tedricen zuhura gelir. Anen-fe-anen derece-i kemale vasıl olur. Tarih-i kâinatta defaten zuhura gelmiş mühim bir hadiseye tesadüf olunamaz.” [*]
* Servet-i Fünûn – numara 318, sayfa 82.
(…)
[Almanca musavver gazeteden alınmıştır.]