– Defter-i Seyahatten Mahreç Sahifeler –
Nakimof Vapurunda – 24 Teşrinievvel, Gece
Hiddetim son derecede… Herifin horlamasından kurtulmak için yatağımdan fırladım, pantolonu ayağıma çekip soluğu güvertede aldım. Dışarısı serin, ben ise kamaranın sıcağına inzimam eden hararet-i hiddet ile adeta terlemişim; tekrar salona indim. Meydanda kimseler yok, saat altıyı geçmiş, hava gayet sakin, vapur makinenin şamatat-ı muttaridesi ve bir sükûnet-i muzlime içinde rakit denizde yol alıp gidiyor; fakat şu letafet-i seyir ve hareketten istifade kabil mi? Kamarada karşıma tesadüf eden karyoladaki kırmızı çehreli, iri karınlı senyör durmuyor, muttasıl horluyor! Sanki makinelerin sedasıyla rekabete çıkmış ama horlama gürültüsünde makinenin şamatat-ı ahenktarı yok, muhtelif perdelerden bir takım savtlar çıkarıyor, iri karnı ise siyah sık sakalına kadar çektiği -simasının esmer rengiyle bir zıddiyet teşkil eden- gayet beyaz ince yorganı bir hareket-i muntazama ile kaldırıp indiriyor. Tavanda yanan elektrik lambası şu manzaranın teferruat-ı sıklet-averini sanki daha iyi göstermeye çalışıyor.
(…)