Paris Muhbirimizden Mektup
22 Teşrinisani 1896
İki haftadır postamız gecikti. Fakat kariin-i kiram bu hususta muharrir-i hakiri bir parça mazur görürler. Filhakika serde muhabirlik var. Fakat muhabirlikle beraber müteallimlik de var. İki karpuzu bir koltuğa sığdırıyoruz yahut sığdırmaya çalışıyoruz. Tekerlene mekerlene yürüyoruz. Teşrinisani iptidasından beri mektepler açıldı. Sene-i haliye derslerine bir miktar alışmak, ısınmak ziyadece koyulmak lazım geldi. Bu lüzum saikasıyla işte vazife-i muhabere biraz soğuduysa da şimdi lehülhamd her iki cihet de kıvamını, mihverini buldu. (…)
Cebel-i Lübnan’da Aliye Mevkifi (Üstte)
Beyrut-Şam Hattının Vasatında Muallaka Kasabası (Altta)
[Hususi Fotografimizden]