Teveccühünüze teşekkürler ederiz. Gazetemizin esas-ı meslek-i gayretvarane ve namusperveranesini teşkil eden mevaddan biri de lütufkârane erbab-ı mütalaa tarafından hakkımızda tenezzülen ibraz buyurulan asar-ı nevaziş ve iltifatın -kemal-i hulus-ı niyete mukarin olduğunu bilmekle beraber- bir mecburiyet-i hakikiye görmedikçe neşir ve ilanından tevakki etmektir. Bazı hayır-hahlarımızın bu hareketi menfaat-i maddiyemize münafi addetmek istiyorlar. Fakat biz diyoruz ki hod-furuşluk etmiş olmayalım da menfaatperestlikte o kadarcık bir kusurun ziyanı yok. (…)
(Not: Şiir görselin altına yazılmış.)
Eli kolu dolmuş mini mini meleğin
Pek naziğini seçmiş çiçeğin
Gönlünü cezbettikçe koparmış
Kendine benzettikçe koparmış
(…)
“Argo”
1 Mayıs sene 1312
Birkaç haftadır mütevaliyen yazdığım mektuplarda amele kısmıyla daha aşağı sınıf halk beyninde bir lisan-ı hususi bulunduğunu ve anasıl Paris’te doğmuş büyümüş bir Fransız bile -eğer bu lisana vakıf değilse- bir türlü ne dediklerini anlamaya muvaffak olamayacağını ve hatta bunun pek zengin bir lisan olduğunu söylemiştim. Bu halkın suret-i maişeti ve hayatı hakkında tetkikat icra ettiğim sırada mucib-i suhulet olmak için biraz argo öğrenmeğe mecbur olmuş ve şu vesile ile argonun menşeini taharriye başlamıştım.
(…)